ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

birgün gelin kaynana pazara çıkarken




Gelin ve kaynana dulmuş. ve bunlara aşık olan birde baba oğul varmış. bunlar ‘nasıl yapsakda bunları ayarlasak’ diye düşünüp dururlarmış. birgün gelin kaynana pazara çıkarken baba oğulda bir kurnazlık yapmaya karar vermişler. baba oğul evlerinin önünde ağlıyorlarmış. gelin kaynana bunlara sormuş derdiniz nedir diye . bunlar da içerde…cenazemiz var demişler. gelin kaynanada bir bakalım diye içeri girmişler.gelin dişarı çıkınca kaynanasına. – Ya anne biz şimdi milletin yüzüne nasıl bakcaz demiş. Kaynanada
. – Valla seni bilmem kızım da ben yedisinede gelirim kırkınada gelirim elli ikisinede gelirim

Pek saf olan genç kiz yanliz olarak tren ile yolculuk yaparken , oturdugu koltugun karsisina , bitirim ve uyanik bir genç oturur.
Selam faslindan sonra ;
-“Dikkat ettimde sayin bayan , otururken sürekli ayak ayak üstüne atip ellerinide dizlerinde tutuyorsun. Bir sebebimi var acaba…” der..
Genç kiz,
-“Benim bacaklarimin arasinda bir kesik var. Ayaklarimi açarsam belki bu yirtilip , canim aciyabilir deyince…”
-“Neden üzülüyorsun bende ignesi var. gel hemen dikelim de iyilessin” der ve hemen o tren odasinda kizin isini bitirir.
Fakat bir ,iki derken kizin çok hosuna gider.
-“Hadi bir daha dik”
-“Hadi bir daha dik”
Delikanli kan ter içinde , artik yorgunluktan bitap halde,
-“Ip bitti artik dikemem!” deyince,
kiz gözlerini yumurtalara dikip,
-“Vallahi inanmam , bak orada iki yumak daha ip var..”
Adamın biri eczaneye girmiş ve kendine sıra geldiğinde:
-Bir paket prezervatif lütfen! demiş.
Adamın, diğer müşterilerin arasında hiç çekinmeden böyle bir istekte bulunduğuna sinirlenen eczaneci:
-Sen hiç mi utanmazsın, diye müşteriye kükremiş. Çık dışarı ve bunu daha kibarca isteme yolunu bulduğunda gel buraya, demiş.
Adam çıkmış ve kapı önünde kısaca bir düşündükten sonra tekrar içeri girmiş. Eczaneciyle şöyle bir bakıştıktan sonra da malı çıkarıp tezgahın üzerine uzatıvermiş:
-Abi, şuna göre bir elbise versene…
rabın biri türk kızına aşık olmuş. sonra türk arkadaşına onunla evlenmesi için ne yapması gerektiğini sormuş. türk arkadaşı araba:
-“öncelikle kendine entarinin altından giymek için bir külot diktir, sonra da kızı gidip ailesinden iste” demiş, arap kendine beş metrelik kumaş almış, iki metresiyle kilot diktirmiş, üç metresinide evde bırakmiş ve kızı istemeye gitmiş.
arabın heyecandan çişi gelmiş ve tuvalete gitmiş, külodu tuvalette unutmuş, dışarı çıkıp koltuğa bacaklarını açarak yayılmış. kız kahveleri tutarken
-“aman tanrım!” deyip elindekileri düşürmüş.
arap gülerek cevap vermiş :
-“çok mu beğendin üç metresi de evde.”
Yaşlı bir adam kiliseye girer ve günah çıkarma kabinine yerleşir.
Pederle aralarında aşağıdaki konuşma geçer:
Adam: “92 yasımdayım, 70 yaşında harika bir karim, birçok çocuğum,
Torunum ve onların da çocukları var.
Gecen gün otostop yapan iki liseli kızı arabama aldım.Bir motele
gittik ve her biriyle uç kere ask yaptım.”
Peder:” Bu günahların için pişman misin?”
Adam:” Ne günahı?”
Peder:” Bu nasıl soru? Sen ne bicim Katoliksin?”
Adam: “Ben Yahudiyim.”
Peder: “O zaman bunları bana neden anlatıyorsun?”
Adam: “Herkese anlatıyorum.”
Güzel mi güzel olan genç bir sarışının bir tanesi, telefonda yüksek ateşli olduğunu söyleyerek doktordan randevu alır. Randevu saatinde sarışın doktorun yanına gider ve sırası gelince içeri girer. Doktor her hastasına sorduğu gibi bizim genç sarışına da aynı soruyu sorar :
– şikayetiniz nedir hanim efendi?
– Ah doktor bey bir bilseniz çok ateşim var
– o zaman derece ile bir ateşinizi ölçelim buyurun dereceyi ağzınızda biraz tutunuz
– ay doktor bey ben dereceyi ağzıma alamam, ondan tiksinirim
– o zaman öyle ise koltuk altına koyunuz oradan ateşinizi ölçelim
– ay doktor bey orası katiyen olmaz, ben çok gıdıklanırım
– o zaman ateşinizi ölçebileceğimiz, son çare olarak tek bir yer kalıyor
– Neresi doktor bey?
– Ancak makatınıza dereceyi koyarak ölçebiliriz
bu fikir bizim genç bayanın aklına yatar ve kabul eder Tabii bu arada derecenin makatına yerleştirilmesi için gereken pozisyonu da almıştır :
– Tamam doktor bey ben hazırım ateşimi ölçebilirsiniz
Doktor da ateşi ölçmek için atağa kalkar
Bizim genç sarısından yine bir itiraz gelir
– şey doktor bey
– ne oldu hanim efendi?
– o dereceyi koyduğunuz yer makatım değil ki!!!
– merak etmeyin oraya koyduğum şey de, zaten derece değil.
Bir kumral bir esmer ve bir de sarışın bir gün kendi arabalarıyla arabistana yolculuga cıkarlar. Ancak yollarını bir çölde kaybederler ve bu sırada arabaları bozulur. Yapılacak tek şeyin bir vasıta aramak olduguna karar verirler ve arabalarını bırakarak yola cıkarlar. Hepsi de yola cıkarken yanlarına bir şeyler alır.
Kumral bir şişe su, esmer bir paket bisküvi, sarışın ise arabanın kapısını söker. Sırayla birbirlerine yanlarına aldıkları şeyleri neden aldıklarını sorarlar.
Kumral :
– Hava sıcak eger susarsam diye su aldım.
Esmer :
– Karnım yolda acıkırsa aclıgımı bastırsın diye bisküvi aldım.
Sarışın :
– Malum hava sıcak, daha da sıcak olursa pencereyi acıp serinlicem…

Bilgi: Klavye yön tuşlarını kullanarak galeri resimleri arasında geçiş yapabilirsiniz.
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

error: Content is protected !!