Hayatımda yedi yıl boyunca yanımda olan eşim
Zeynep! En yakın arkadaşım, beni en savunmasız anımda arkamdan bıçaklamıştı. Eşim ve Zeynep, birbirlerine sevgi dolu gözlerle bakıyorlardı; sanki bu an, yıllardır bekledikleri bir anmış gibi görünüyordu. İçimde bir şeylerin kırıldığını hissettim. Zeynep’in gülümsemesi, tüm dostluğumuzun üstüne bir gölge gibi düştü. Kalbim hızla çarpıyor, nefes almakta zorlanıyordum. O an yaşadığım dehşeti tarif edemezdim. Kendimi taksinin arka koltuğunda buldum, gözlerimden yaşlar süzülüyordu. “Neden?” diye haykırmak istedim ama sesim boğazımda düğümlenmişti. İçimdeki öfke, kırgınlık ve çaresizlik, tüm bedenimi sarmıştı. Daha çok orada kalmak istemedim. “Beni evime götür,” dedim taksiciye. Evin kapısını açtığımda, sanki dünyam yıkılmış gibiydi. Bu acıyı kabul etmek zorundaydım; ama nasıl? Eşimle Zeynep’in yüzü, gözlerimdeki karanlıkta sürekli dans ediyordu. Bu ihanetin altından kalkmalıydım; hem kendim hem de çocuklarım suretiyle… Üsteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz.