Bir kaşımı kaldırdım. Mark pek “parti” tipi biri değildi; sosyal etkinliklere katılmaktansa boyanın kurumasını izlemeyi tercih ederdi. Ama boş verdim.
“Tamam,” dedim, yarının yapılacaklar listesini aklımdan çoktan silmiştim.
Ertesi sabah alışılmadık derecede tatlıydı. Şüphe uyandıracak kadar tatlı.
Ben krep hamurunu karıştırırken kollarını bana doladı ve fısıldadı, “Başıma gelen en iyi şey olduğunu biliyorsun, değil mi?”…..Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..
Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..