8 Temmuz 2018 tarihinde Tekirdağ’ın Çorlu ilçesine bağlı Sarılar Mahallesi yakınlarında meydana gelen tren kazası, Türkiye’yi derinden sarsan ve uzun yıllar unutulmayacak trajedilerden biri olarak tarihe geçti. Uzunköprü-Halkalı seferini yapan yolcu treni, aşırı yağış nedeniyle menfez altı toprak dolgusunun boşalması sonucu rayların altının çökmesiyle devrildi. Kazada resmi rakamlara göre 25 kişi hayatını kaybetti, 300’e yakın kişi yaralandı. Aralarında çocukların da bulunduğu çok sayıda yolcunun yaşamını yitirdiği bu kaza, sadece teknik bir arıza değil, aynı zamanda ihmaller zincirinin sonucu olarak hafızalara kazındı.
Kazada trenin beş vagonundan dördü raydan çıkarak devrildi. Olayın ardından bölgeye çok sayıda ambulans, UMKE, AFAD ve jandarma ekipleri sevk edildi. Ancak kazanın olduğu alanın ulaşım açısından zor bir bölgede olması, ekiplerin olay yerine intikalini geciktirdi. Yaralılar tarla ve traktörlerle taşınarak ambulanslara ulaştırıldı. Kazada yakınlarını kaybeden aileler, arama kurtarma çalışmalarındaki yetersizlik ve organizasyon eksikliği nedeniyle devlet yetkililerine büyük tepki gösterdi.
Kazanın ardından kamuoyunda büyük bir infial oluştu. Gözler, demiryolu altyapısından sorumlu olan TCDD ve Ulaştırma Bakanlığı’na çevrildi. Uzman raporlarında kazaya neden olan menfezde bakım ve kontrol yapılmadığı, ray hattının altındaki toprağın aşırı yağışa karşı güçlendirilmediği ve hattın modern sinyalizasyon sistemine sahip olmadığı gibi çok sayıda teknik eksiklik tespit edildi. TCDD’ye bağlı mühendisler ve bazı yetkililer hakkında dava açıldı, ancak süreç boyunca birçok mağdur aile adaletin yerini bulmadığını belirtti.
