Mehmet Dede sessizce yerinden kalktı. “Sadece zamanında özgürce bakabil diye sa-vaştım evladım” dedi. O an genç motorcu güldü, küçümseyici bir tavırla: “Senin gibi yaşlı biri ne yapabilir ki? Şimdi burada patron biziz.”
Ama olanlar sadece birkaç dakika sonra değişti.
Gazi Mehmet Dede, yavaşça ceketinin cebinden eski bir telefon çıkardı. Sadece üç tuşa bastı.Sonra olanlar herkesi gözyaşına boğdu (…..
“Bir Motorcu Küçük Bir Kasabada 81 Yaşındaki Gazinin Gözünü Korkturmaya Çalıştı – Ama Sadece Dakikalar Sonra Onlarca Motorun Gürültüsü Camları
Ama o gün kasabaya, şehir dışından gelen birkaç motorcu uğradı. Gürültülü motorları ve gösterişli kıyafetleriyle dikkat çekiyorlardı. İçlerinden biri – adı bilinmeyen, ama sert bakışlarıyla tanınan genç bir motorcu – Mehmet Dede’nin bakışlarından rahatsız olmuştu.
“Ne bakıyorsun ihtiyar?” diye bağırdı.
Kasaba sessizleşti. Herkesin tanıdığı, saygı duyduğu Mehmet Dede sessizce yerinden kalktı. “Sadece zamanında özgürce bakabil diye savaştım evladım” dedi. O an genç motorcu güldü, küçümseyici bir tavırla: “Senin gibi yaşlı biri ne yapabilir ki? Şimdi burada patron biziz.”
Ama olanlar sadece birkaç dakika sonra değişti.
Gazi Mehmet Dede, yavaşça ceketinin cebinden eski bir telefon çıkardı. Sadece üç tuşa bastı.Sonra olanlar herkesi gözyaşına boğdu.Bir, iki, beş derken… tam kırk motorcu kasabaya giriş yaptı. Hepsi aynı üniformayı taşıyordu: “Gaziler Kulübü Onur Motorcuları”. Türkiye’nin dört bir yanından gelen eski askerler ve gazilerden oluşan bu motorcu grup, Mehmet Dede’nin bir parçasıydı.
Meydana vardıklarında, genç motorcunun rengi attı.
Başlarında duran kişi, Mehmet Dede’nin eski silah arkadaşıydı.
“Mehmet abi aradıysa sebebi vardır,” dedi. Sonra genç motorcuya döndü: “Bu adam, bu ülke için bedenini ortaya koydu. Senin motorunla, gazinle, havanla korkutabileceğin biri değil. Ama saygı duymayı öğrenmediysen, sana öğretiriz.”
Genç motorcu başını eğdi. İlk defa o gün gözlerinde bir şey parladı: saygı.
Sonunda Mehmet Dede, tüm kasabanın şaşkın bakışları arasında yaklaştı, genç adama elini uzattı:
“Gençsin, hata yaparsın. Ama adam olmak, o hatayı kabul etmekle başlar.”
O gün sadece bir motorcu değil, bütün kasaba bir şeyi öğrendi: Bazı kahramanlar sessiz yürür, ama çağırdıklarında ardında bir ordu gelir.