Bir zamanlar umut dolu gözleriyle, toplumun en derin yaralarına merhem olmayı hedefleyen bir liderdi. Kendi kuşağının en parlak yıldızlarından biriydi ve oldukça genç yaşta siyasete adım atarak kısa sürede CHP’nin gözbebeği haline geldi. Onun hikayesi, sadece bir partinin değil, bir ülkenin dönüşüm hikayesiydi. İşçi sınıfının ve ezilenlerin sesi olarak, sosyal adalet için verdiği mücadele, birçok insanın kalbinde yer etti. Yıllar geçtikçe, her yeni dönemde kararlılığını ve azmini daha da artırarak, Türkiye’nin demokratikleşme sürecinde önemli bir figür haline geldi. Bugün, ardında bıraktığı mirası ve sevdiklerinin gözyaşlarıyla dolu bir veda, tüm ülkeyi derinden etkileyen bir kayıp yaşatıyor.
Artık hayatımızda yok ama bıraktığı izlerin silinmesi mümkün değil. Hayatının sonuna kadar inandığı değerleri savunan bu lider, topluma ışık tutan bir rehber gibi oldu. Onun düşünceleri ve mücadelesi, gelecek nesillerin belki de en büyük ilham kaynağı olacak. Gözlerimizin önünden geçerken, her adımında cesaret ve kararlılıkla yürümüş bir insanı hatırlıyoruz. Onun gibi liderlerin az bulunduğu bu zaman diliminde, bırakılan mirasın önemi daha da artıyor. Kayıp, sadece bir insanın değil, aynı zamanda bir ideolojinin, bir umudun da kaybıdır. Onun yürüdüğü yolda ilerlemek, hepimizin görevi olmalı; çünkü kaybettiğimiz değerler bir daha geri gelmeyecek. İlerici düşüncelerin ve toplumsal adaletin simgesi olarak kalacak, ruhu huzur içinde yatsın.