Damadın babası da cimri olduğu için oğluna giderken kızın babasına vermesi için hediye falan vermemiş.Ama damat yolda yolda mahçup mahçup ilerlerken bir çoban ve sürü görmüşler.. çapkın gelin hemen yakışıklı çobanı gözüyle kesmeye başlamış..Damat çobana:Ya çoban kardeş biz yeni evliyiz. kayınbabamın elini öpmeye gidiyoruz.ama ona verecek hediyemiz yok.. senin şu sürüden bir kaç koç alsak bize kaça patlar demiş..Uyanık çoban……..
Ama damat yolda yolda mahçup mahçup ilerlerken bir çoban ve sürü görmüşler.. çapkın gelin hemen yakışıklı çobanı gözüyle kesmeye başlamış..Damat çobana:Ya çoban kardeş biz yeni evliyiz. kayınbabamın elini öpmeye gidiyoruz.ama ona verecek hediyemiz yok.. senin şu sürüden bir kaç koç alsak bize kaça patlar demiş..Uyanık çoban bir geline bir salak damada bakıp:
Beyim lafımı olur üç beş koçun..Benimde sizden küçük bir ricam olur.işi hallederiz demiş damat ta: -rican nedir.demiş oda Gelinimiz ağa kızıdır. bilirim.. Ağa kızlarını diye duydum. eğer doğruysa sürünün yarısını al git değil ise 3 koç zaten benden… der.Cimri ağanın salak oğlu bu ballı teklifi duyunca kabul etmiş. çoban geline fakat gelin den zırt yok.. çoban kan ter içinde doğrulup valla doğruymuş helal olsun hiç osurmadı.. deyip sürünün yarısını damatla geline vermiş.evli çift sevine sevine kızın babasının evine gelirken kızın babası bunları görmüş ve-Nooldu niye güle oynaya geliyorsunuz damat demiş.
Damatta ağanın elini öpüp kızını göstererek..Ağam demiş Aha senin bu kızın var ya..Bize şu sürüyü kazandırdı demiş.Ağada; -Benim kız bu sürüyü nasıl kazandıki ? demiş..Damatta olanları birbir anlatmış ve çobanın kızını osurtamadığını ve sürüyü çobandan aldıklarını söylemiş..Bunu duyan ağanın gözleri ayrılmış ve bir damada bir kıza bakıp..-Ulan damat senin dilin ne söylüyor , değil ki kızını sefil bir çoban mı osurtacaaak.. Demiş.Temel Dursun’a sorar:
– S-a-v-aş çıkarsa yandık galiba.
Dursun düşündü:
– İki olasılık var, dedi. Ya çıkar ya çıkmaz. Çıkmazsa mesele yok, çıkarsa iki olasılık var:
Ya çürüğe çıkarız ya askere alınırız. Çürüğe çıkarsak mesele yok, askere alınırsak iki olasılık var: Ya geri cephe ya ileri cephe. Geri cephede kalırsak mesele yok, ileri cepheye gidersek iki olasılık var: S-a-v-aşı ya kazanırız ya kaybederiz. Kazanırsak mesele yok, kaybedersek iki olasılık var: Ya esir düşeriz ya ölürüz. Esir düşersek mesele yok, -ö-l-ü-rsek iki olasılık var: Ya gömerler ya kağıt fabrikasına yollarlar. Gömerlerse mesele yok, kağıt fabrikasına yollarlarsa iki olasılık var: Ya gazete kağıdı ya tuvalet kağıdı. Gazete kağıdı olursak mesele yok, tuvalet kağıdı olursaaak… İşte o zaman yandık Temel!