Davada Sorgulananların İfadesi
Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra dere yatağında çuvalda cansız bedeni bulunan Narin Güran (8) cinayetine ilişkin görülen davanın 2’nci duruşması, 2’nci gününde de devam etti. Sanık kürsüsüne ilk olarak amca Salim Güran çıktı. Hakkındaki suçlamaları reddeden Salim Güran, bir kez daha “Narin’i Nevzat öldürdü” ifadesini kullandı.2 saatlik aranın ardından ise itirafçı Nevzat Bahtiyar savunma yaptı. Daha önce Narin’in cesedini çuvala koyup dere yatağına gömdüğünü itiraf eden Bahtiyar, “Öldürmedim. Cesedi Salim verdi. Parça parça kaybet dedi bana. Cezam neyse onu kabul ediyorum” dedi.SALİM’İN AVUKATI BANA “VAHŞİ PAPAĞAN” DEDİ
Ben sadece cesedi taşıdım, sadece bu suçu işledim. Başka da bir şey yapmadım. Salim, tüm suçu benim üzerime yıkmaya çalışıyor. Salim’in avukatı bana “vahşi papağan” dedi.NEVZAT BAHTİYAR: BEN PAPAĞAN DEĞİLİM
Ben o kelimeyi kullanmak istememiştim. Ben papağan değilim. Eğer öyle olsaydım, ormanda yaşardım. Ben ahırın içinde cesedi vahşice atmışım, öyle mi? Peki, neden öyle yapayım? Arka tarafta bir yer var, biri beni görebilirdi.NEVZAT BAHTİYAR: “BEN BU BİLGİLERİ NEREDEN BİLEBİLİRİM?”
Ailem güvende olmadığı için yalan söyledim, korktum. Ailem cezaevine gelince rahatladım. Güvence altına alındığımda, “Her şeyi söylemeye hazırım,” dedim. Ben papağan değilim. Ailem yanıma gelene kadar saçımı bile kestirmedim. Cezaevinde ne televizyon var, ne de radyo. Ben bu bilgileri nereden bilebilirim? “Patlıcan” dedim, herkes güldü. Ben bunu espri olsun diye söyledim.Ailemin güvenliği sağlanana kadar sustum. Salim, araba konusunda yalan söylüyor. Adam arabayı satamadı. Ben de Salim’e, “Paran varsa kendine al,” dedim. O da gidip anlaşarak arabayı aldı. Kardeşi bilmesin diye arabayı benim üstüme yazdırdı. Sonra ev meselesi çıktı. Bana, “Kaça yapacaksın?” diye sordu. Akşam arayıp, “270 bin lira olur ama senin için 150 bin lira olur,” dedim.
O da, “Biri 140 bin lira, biri de başka bir fiyat verdi,” dedi. “İşçilik, içme suyu gibi masraflar da onlara ait olacak,” dedi. Şimdi kalkmış, “200 bin lira fiyat verdi,” diyerek yalan söylüyor. Ben sana ne söylediysem onu anlat. Sen beni çağırdın, Narin’i teslim ettim. Ben bunu inkar etmiyorum.Ben sadece taşıdım, suçumu kabul ediyorum. Ama onların da suçlarını kabul etmesi lazım. Ancak etmiyorlar, her şeyi benim üzerime atıyorlar. Benim tüm suçu üstlenmemi istiyorlar, ama bunu kabul edemem. Benim söyleyecek başka bir şeyim olmayabilir. Onlara bir şey söyleyecek ya da iftira atacak durumda değilim. Hakikat neyse o ortaya çıksın.Nevzat Bahtiyar’ın Avukatı Ali Eryılmaz ise şunları söyledi:
Sayın Başkan, müvekkilimize yönelik “katil” değil, “sanık” olarak yaklaşılması gerekmektedir. Lütfen diğer sanık avukatları buna saygı göstersin. Toplum, gazeteciler ve mahkeme heyeti Narin için adalet mücadelesi veriyor.
Ancak bazıları, kendi kabahatlerini örtmek için başkalarını suçluyor. Evet, toplumun ve gazetecilerin susmalarını istiyorlarsa, çıkıp o çocuğun katilini açıklayacaklar. Bunlardan biri çıkıp, erkekse erkek gibi çıkacak ve itiraf edecek.
Jandarma tarafından tutulan bir tutanakta Yüksel Güran şöyle demiş: “Evde erkek çocuklar olduğu için bir yere gideceksem, Narin’i Maşallah’a bırakıyorum.” Bakın, başka bir dava daha var: Van’daki Rojin davası. Rojin’in babası çalmadık kapı bırakmadı. Avukat bile bu dava sırasında ağladı.“BURADA ŞOV YAPIYORLAR”
O yüzden, Narin sadece Güran ailesinin kızı değil, artık hiç değil. 85 milyonun kızıdır. Güran ailesinden hala kimse cesaret edip Narin için bir şey yapmıyor. Burada şov yapıyorlar. Belki dışarıda veya köyde drama dersi almışlardır. Ancak bu durumu düzeltmek için herhangi bir adım atmıyorlar. Para çok onlarda, daha çok 400 dönüm tarla satarsınız.“BEN ANNEYİM BANA, BANA PARMAK SALLAMASIN”
Yargıtay’dan bu dosya geri geldiğinde bu tarlalar da ellerinden çıkabilir… Bu sırada Salim Güran ve Yüksel Güran cevap vermek istedi. Yüksel Güran, “Ben anneyim, bana parmak sallamasın,” dedi. Avukat Ali Eryılmaz ise, “Savunma yapıyorum susun,” diyerek karşılık verdi.
Sayın Başkan, burada adeta Er Ryan’ı Kurtarmak filmindeki gibi bir “Enes’i kurtarma” operasyonu görüyoruz. Aile bu amaç doğrultusunda hareket ediyor. Ancak kimse Narin’i düşünmüyor. Bir sürü insan var. Peki, bir sürü insan varken neden Nevzat? Neden Salim? Ben de savunmalardan bazı örnekler vereceğim. O gün düğün olduğu için köyden herkes gitmiş. Sözde köyde kimse kalmamış. Eğer köyde kimse kalmadıysa, Salim’in en yakın, en iyi arkadaşı kim? Salim’in dostu, Nevzat.Aralarından su sızmıyor. Beraber oturup içki içiyorlar. Dahası, olaydan 9 dakika önce telefonla konuşuyorlar. Salim o an neyi fark etti. “Nevzat evindeydi ve ben onu kontrol edebilirim. Ben ne dersem yapar” diyor. Salim’in abisi nerde yok, kardeşleri yok, çocukları yok. Nevzat’tan daha iyi bir “kukla” bulabilirler mi? Evet, Nevzat ifadelerini değiştirdi. Ancak bu ifadelerin içerisinde sabit olan birkaç unsur var. Nevzat her zaman, “Cesedi Salim verdi,” dedi.
Her zaman, “Salim bana, ‘Şundan dolayı öldürdüm,’ dedi,” diye belirtti. Yani, öldüren kişinin sebebini ve cesedi kimden aldığını açıkça ifade etti. Nevzat’ın ifadelerinin farklılık göstermesi, davanın esasına ilişkin önemli bir değişiklik yaratmıyor. Çünkü davanın kilit noktasını yine Nevzat’ın bu ifadeleri oluşturuyor.
Sayın Savcı da zaten Nevzat’ın ifadelerine dikkat çekmiştir. Ancak görüyoruz ki, bazı kişiler bu ifadeler üzerinde yeterince durmamış. Bazı unsurlar, Nevzat’ın ifadeleri kadar çelişkili olsa bile bu mahkemede dikkate alınmaya değer niteliktedir.
Diğer sanıkların ifadelerine baktığınızda da onların defalarca ifade değiştirdiğini görüyorsunuz. Ama hangi ifadeyi esas aldılar? Zaten bu ifadelerin çoğu gerçekleri yansıtmıyor. Sonuç olarak, Nevzat’ın ifadeleri, mahkemenin aydınlatılmasında en önemli delillerden biri olmalıdır. Nevzat’ın tahliyesini talep ediyorum.Ayrıca Enes’in yüzündeki morlukların “mısır koçanı” ile oluşması mümkün değildir. Bu durum, açıkça bir boğuşmayı işaret ediyor. Narin’in de bir boğuşma sırasında öldüğü düşünülmektedir. Olayın geçtiği yer ise yokuşun üst kısmında bulunmaktadır. Sayın Başkan, tüm bu detaylar birlikte değerlendirildiğinde, olayın gerçek yüzünün aydınlatılması adına daha dikkatli ve titiz bir inceleme yapılması gerektiğini düşünüyoruz.” dedi.ENES GÜRAN: “NEVZAT KÖPEĞİMİZ OLAMAZ DOĞRUDUR, AMA KATİL OLDU”
Narin Güran davasında ağırlaşmış müebbet hapis istemiyle tutuklu yargılanan ağabey Enes Güran, mütalaaya karşı savunma yaptı. Olay günü evde olduğunu söyleyen Enes Güran, “Beni halen suçluyorlar, ben suçları kabul etmiyorum. Nezarete koydular beni o gün ne yaptığımı hatırladım.
Jandarmaya anlattım olay günü ne yaptığımı, bana ‘sen kendini kurtarmak istiyorsun’ dediler. Kolumdaki ısırığı üçüncü gün yaptım. Şu an ağırlaştırılmış müebbetle yargılanıyorum, ben hakkımı helal etmiyorum. Kanala baktıklarında yoktu, aklıma çingeneler geldi. Hayvan pazarına gittik, belki çingeneler dilendiriyor diye ışıklara baktık ve bulamadık. Doğrudur Nevzat Bahtiyar bizim köpeğimiz bile olamaz ama katil oldu. Gözaltında komutan bana ‘pantolonda kan var’ dedi. Ben Malatya’da makine operatörüyüm dedim, gres yağıdır diye yanıt verdim. Onlar bana ’20 yıldır bu işi yapıyorum kanı sen mi bana anlatacaksın” dedi.ENES GÜRAN: “NEVZAT YANIMA GELİP İNŞALLAH BULUNUR DEDİ”
Tutuklu sanık Enes Güran: “Bana arama çalışması sırasında gelip ‘inşallah bulursunuz’ diyen bir adam her şeyi yapar. Sürekli çocukları yanıma gelip yemek veriyordu. Benim kız kardeşimin üzerine üç taş bırakıp gömen bu adam normal hayatına devam etti. Biz nasıl bundan şüphelenelim. Bizi bu hale düşüren savcılar ve basındır, bizim üzerimize bu suçu onlar attı. Keşke kolumu ısırmasaydım da ölseydim. Bu ısırık yüzünden bugün buradayım. Ben adalet için buraya geldim. 14 sayfada (iddianamede) adalet bulamadım. Ben konuşursam herkes şok olacak” dedi.ENES VE NEVZAT ARASINDA GERGİNLİK
Sanık Enes Güran savunması sırasında Nevzat’a dönerek ben F.A. dersem kızından anlarsın sözleri üzerine sanık Nevzat Bahtiyar şerefsizlik yapma dedi. Enes, Nevzat’ın üzerine yürüyünce jandarma müdahale etti. Savunmasına devam eden Enes Güran, “Eğer annem, Salim kız kardeşime zarar vermiş olsaydı evdeki keleşle hepsinin kafasına sıkardım. Ben bacımın mezarına gitmedim. Bacımın cenaze namazını cezaevinde kıydın. İftiraları kabul etmiyorum, suçsuzum. Bana iftira atanlara hakkımı helal etmiyorum, ahirette bunun hesabını verecekler. Bu arada o köy uzaktan güzel görünüyor olabilir, ama o köy çok kötü bir yerdir. O köyde neler olduğunu yaşlılar bilmez, gençler bilir” dedi.“BURADA ENES’İ KURTARMA OPERASYONU VAR”
• Avukat Eryılmaz: Sayın Başkan, burada adeta Er Ryan’ı Kurtarmak filmindeki gibi bir “Enes’i kurtarma” operasyonu görüyoruz. Aile bu amaç doğrultusunda hareket ediyor. Ancak kimse Narin’i düşünmüyor. Bir sürü insan var. Peki, bir sürü insan varken neden Nevzat? Neden Salim? Ben de savunmalardan bazı örnekler vereceğim. O gün düğün olduğu için köyden herkes gitmiş. Sözde köyde kimse kalmamış. Eğer köyde kimse kalmadıysa, Salim’in en yakın, en iyi arkadaşı kim? Salim’in dostu, Nevzat. Aralarından su sızmıyor. Beraber oturup içki içiyorlar. Dahası, olaydan 9 dakika önce telefonla konuşuyorlar.
• Avukat Eryılmaz: Salim’in o an neyi fark etti. ‘Nevzat evindeydi ve ben onu kontrol edebilirim. Ben ne dersem yapar’ diyor. Salim’in abisi nerde yok, kardeşleri yok, çocukları yok. Nevzat’tan daha iyi bir ‘kukla’ bulabilirler mi? Evet, Nevzat ifadelerini değiştirdi. Ancak bu ifadelerin içerisinde sabit olan birkaç unsur var. Nevzat her zaman, ‘Cesedi Salim verdi’ dedi. Her zaman, ‘Salim bana, ‘Şundan dolayı öldürdüm’ dedi’ diye belirtti. Yani, öldüren kişinin sebebini ve cesedi kimden aldığını açıkça ifade etti.
“NEVZAT YATAĞIN ALTINDA DEĞİL”
• Avukat Eryılmaz: Nevzat’ın ifadelerinin farklılık göstermesi, davanın esasına ilişkin önemli bir değişiklik yaratmıyor. Çünkü davanın kilit noktasını yine Nevzat’ın bu ifadeleri oluşturuyor. Sayın Savcı da zaten Nevzat’ın ifadelerine dikkat çekmiştir. Ancak görüyoruz ki, bazı kişiler bu ifadeler üzerinde yeterince durmamış. Bazı unsurlar, Nevzat’ın ifadeleri kadar çelişkili olsa bile bu mahkemede dikkate alınmaya değer niteliktedir. Diğer sanıkların ifadelerine baktığınızda da onların defalarca ifade değiştirdiğini görüyorsunuz. Ama hangi ifadeyi esas aldılar? Zaten bu ifadelerin çoğu gerçekleri yansıtmıyor. Sonuç olarak, Nevzat’ın ifadeleri, mahkemenin aydınlatılmasında en önemli delillerden biri olmalıdır.
• Avukat Eryılmaz: Sayın Başkan, baz raporunu kabul etmiyorum. HTS raporu delil olarak kabul edilebilir. Hatta çok güzel hazırlanmış. Ancak baz raporunu kesinlikle kabul etmiyorum. Hediye ile ilgili çok güzel şeyler anlatacaktım. Hatta bu suçların iştirakçılık boyutuna gelecektim. Yani sadece 4 kişi değiller, aslında 5 kişiler diyecektim. Ancak Sayın Nahit Hocam dün çok güzel anlattı. Bu yüzden Hediye ile ilgili artık savunma yapmayacağım. Şimdi jandarmanın Nevzat’ın tespit edilmesine gelelim. Kameraya takılan kırmızı aracın sahibini araştırıyorlar. Araştırmalar sonucunda, aracın sahibi Nevzat’ın oğlu çıkıyor. Bunun üzerine jandarma, oğlunu almak için eve gidiyor. Ancak eve vardıklarında gelişen olay şu şekilde oluyor: Nevzat Bahtiyar, ‘Aradığınız kişi oğlum değil, benim’ diyor. ‘Kendisi yatağın altında, yorganın üstünde, falan değil. Kendisi kapıya çıktı, o aradığınız kişi benim’ diye ekliyor. Bu ifadelerle birlikte, olayın çözülmesi adına Nevzat’ın beyanlarına daha dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
• Avukat Eryılmaz: Narin’in ölüm saati 15.16’dır. 15.16’da Narin bu dünyaya gözlerini yumdu. Nevzat Bahtiyar’ın cinayete iştirak ettiğine ilişkin somut bir delil yoktur. Bu nedenle müvekkilimin tahliyesine karar verilmesini talep ediyorum.
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz’ın ardından bir diğer avukatı Adnan Ataş da esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapıyor.
• Avukat Adnan Ataş: Sayın Başkan, bu dosyada Enes’ten bahsediyorsak, bunu bir tutanağa dayandırmıyoruz. Ancak diğer sanık avukatları, Nevzat Bahtiyar’a pedofili iftirası attılar. Bu iddiayı kesinlikle kabul etmiyoruz. Olay yeriyle ilgili olarak, bizim müvekkilimizin tek bir beyanı dahi yoktur. Müvekkilim, ailesinin güvenliğini hissettiği anda tüm beyanlarını aynı şekilde vermiştir. Narin Güran’ın odada yerde olduğunu ve ağzına köpük geldiğini söylemiştir. Ancak olay yerini hiçbir zaman tarif etmemiştir.
• Avukat Ataş: Salim Güran da, Enes Güran da Narin kaybolduğunda Arif Güran’ı aramıyorlar. Evet, Nevzat’ın ifade değiştirmesinden bahsedildi. Ama ifade değiştirmesi bu kadar önemli bir durumsa, Güran ailesinin de tamamı ifade değiştirdi. Bu durumda, tüm bu plan yalnızca Nevzat’ı korumak için mi yapıldı? Bir başka hususa daha değinmek istiyorum. Nevzat için “soğukkanlı” ifadeleri kullanılıyor. Ancak o ailesini düşünüyordu. Bu yüzden ailesinin buraya gelmesini bile uygun görmedik. Çünkü duruşma salonunda bile Güran ailesinden müvekkilime baskı yapılmaktadır. Sanıklar sürekli hakaret etmektedir. Nevzat kendini yalnız ve çaresiz hissetmiştir. Bu baskılar nedeniyle içine kapanmıştır. Müvekkilimin durumunun bu çerçevede değerlendirilmesini talep ediyoruz.
“ENES’İN YÜZÜNDEKİ MORLUK BOĞUŞMAYI İŞARET EDİYOR”
• Avukat Ataş: Sayın Başkan, şimdi çingene kırmızı araç meselesine gelelim. O ses kaydında, arka tarafta yapılan bir görüşmeden bahsediliyor. Görüşmede, çevreden edinilen bilgiler jandarmaya aktarılıyor. Ancak burada şunu belirtmek gerekir: Saat 22.30’a ait bu ses kaydı, jandarmanın ilk arandığı zaman dilimine ait değildir. Jandarma ilk olarak saat 20.18’de aranmıştır. Bu aramada, Salim Gürhan jandarmayı aramış ve doğrudan “iki çingene ve bir kırmızı araç”tan bahsetmiştir. Yani bu bilgi, ilk andan itibaren jandarmaya sunulmuştur.
• Avukat Ataş: Jandarmanın Yönlendirilmesi konusuna gelecek olacak. Bu noktada Arif Güran, kendi ailesinin jandarmayı yönlendirdiğini ifade etmektedir. Bu, yalnızca jandarmanın dikkatini çeken bir husus değil, aynı zamanda Arif Güran’ın da dikkatini çeken bir meseledir. Peki, tüm bu deliller, tüm bu çelişkiler ve yönlendirmeler Nevzat için mi yapılıyor? Ayrıca Enes’in yüzündeki morlukların “mısır koçanı” ile oluşması mümkün değildir. Bu durum, açıkça bir boğuşmayı işaret ediyor. Narin’in de bir boğuşma sırasında öldüğü düşünülmektedir. Olayın geçtiği yer ise yokuşun üst kısmında bulunmaktadır. Sayın Başkan, tüm bu detaylar birlikte değerlendirildiğinde, olayın gerçek yüzünün aydınlatılması adına daha dikkatli ve titiz bir inceleme yapılması gerektiğini düşünüyoruz.