İstanbul’un kalabalık bir semtinde sabah saatlerinde sıradan bir gün yaşanıyordu. Bir dönercide çalışan usta, et tezgâhına yönelirken bir anda ayağı kaydı ve dükkânın zemininde oluşan küçük bir çukura düştü. Ancak olay sadece bir kazayla sınırlı kalmadı. Çünkü düştüğü yer, sıradan bir çukur değil, adeta tarihe açılan bir kapıydı.İş’te içeriden çıkanlar……Ayrıntılar diğer sayfada…
İstanbul’un kalabalık bir semtinde sabah saatlerinde sıradan bir gün yaşanıyordu. Bir dönercide çalışan usta, et tezgâhına yönelirken bir anda ayağı kaydı ve dükkânın zemininde oluşan küçük bir çukura düştü. Ancak olay sadece bir kazayla sınırlı kalmadı. Çünkü düştüğü yer, sıradan bir çukur değil, adeta tarihe açılan bir kapıydı!
Ustanın düşmesiyle birlikte zeminde oluşan göçük daha da genişledi. İş yeri çalışanları panikle yardım etmeye çalışırken, açılan çukurdan toprakla karışık metal sandıklar ve seramik parçaları çıkmaya başladı. Hemen polis ve arkeoloji ekiplerine haber verildi. Olay yerine gelen uzmanlar, dönercinin altındaki zeminde Osmanlı dönemine ait bir yapı kalıntısına rastladı.
Kasa Dolusu Tarih!
Yapılan ilk kazılarda, içinde sikkeler, eski mühürler ve tarihi belgeler bulunan iki büyük sandık çıkarıldı. Arkeologlar, bu buluntuların 17. yüzyıla kadar uzanabileceğini belirtti. İlk incelemelerde sikke ve eşyaların oldukça iyi korunmuş olduğu ortaya çıktı.
Bir yetkili şu açıklamayı yaptı:
“Bu kadar işlek bir caddede, bir dönercinin altında böyle bir tarihi hazineyle karşılaşmak inanılmaz. Sanki zemin değil, bir zaman kapsülüymüş.”
Sosyal Medyada Gündem Old
Olay kısa sürede sosyal medyada gündem haline geldi. “Dönerciden tarih fışkırdı!”, “Adam sadece düşmedi, zamanda yolculuk yaptı” gibi esprili yorumlar paylaşıldı. Olay yeri ise meraklı vatandaşlar tarafından adeta ziyaret alanına dönüştü.
İş Yer Geçici Olarak Kapatıldı
Yetkililer, olay yerinde detaylı kazı yapılabilmesi için dönercinin faaliyetlerini geçici olarak durdurdu. Bölge, koruma altına alındı ve arkeolojik incelemeler sürüyor. İş yeri sahibi ise şaşkın ama gururlu:
“Biz sadece döner satıyorduk, meğer tarihin tam üstünde oturuyormuşuz!”
Basit bir düşüşle başlayan bu olay, şimdiden İstanbul’un en ilginç arkeolojik keşiflerinden biri olarak tarihe geçmeye aday.
Kim bilir, belki de daha fazlası hâlâ toprağın altında…