Ancak çocuğumu savunmak hiç de kolay değil. Diğer ebeveyn durumu olduğu gibi görmek istemediğinde ve endişelerimi “aşırı duyarlılık” olarak görmezden geldiğinde bu daha da zorlaşıyor.
Sonra ilgili makamlarla iletişime geçmeye karar verdim. Sonrasında öğrendiklerimiz ş-ok ediciydi. …….
Güneş batarken, yedi yaşındaki kızımın eve dönüşü gökyüzündeki renklerin dansı gibi büyülü bir anı barındırıyordu. Onu kapıda karşıladığımda, gözlerindeki ışıltı ve gülümsemesi içimde bir sıcaklık yarattı. Ancak, sırtındaki kırmızı izler, bu dönüşümün yüzeyinde gizli bir sır olduğunu hissettirdi. Ne olmuştu bu minik bedene? Her şeyin yolunda gittiğini düşündüğüm bir hafta sonunun ardından, onun yaşadığı deneyim merakımı daha da derinleştirdi. Gözlerindeki neşe, içindeki karmaşayı gizlemek istercesine parlıyordu. Onu anlamak için daha fazla zaman kaybedemezdim, çünkü her şey, bu izlerin ardında bir hikaye barındırıyordu.Zamanla, bu kırmızı izlerin öyküsü açığa çıktı; bir tür oyun, belki de hayal gücünün sınırlarını zorlama arzusu. Her bir iz, onun cesaretini, merakını ve keşfetme arzusunu simgeliyordu. Gerçekten de, çocukların dünyası, yetişkinlerin gözünden kaçan birçok gizemi barındırıyor. Kızım, sadece fiziksel olarak değil, ruhsal olarak da bir dönüşüm geçirmişti. Bu an, benim için bir kapı araladı; hayatın sıradan görünümü altında yatan derin anlamları keşfetmek. Onun bu deneyiminin ardından, hayata daha farklı bir gözle bakmaya başladım. Belki de her çocuğun sırtında birer hikaye taşıdığı gerçeği, bizlerin gözünde bir arınma ve yenilenme fırsatı sunuyor. Unutulmamalı ki, her iz, her yara, hayatın sunduğu derslerin bir parçasıdır ve biz, bu derslerle büyüyen ruhların en iyi öğretmenleriyiz.