enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

Bilgi: Klavye yön tuşlarını kullanarak galeri resimleri arasında geçiş yapabilirsiniz.

Sessiz bir sahil kasabasına gelmiştim, birkaç günlüğüne

— Beyefendi, durun! Sizi tanıyorum!
Bir anlık şaşkınlıkla duraksadım. Karşımda, sekiz yaşlarında bir kız çocuğu belirivermişti. Elini çekinmeden uzattı:
— Lütfen beni izleyin. Anneme göstermek istiyorum sizi!
Nazikçe uzaklaştım, ama gözlerinin içindeki kararlılığı görünce dedim ki:
— Bekle… peki, beni nereden tanıyorsun?
Bana aynen baktı, tüm ifadesiyle:
— Fotoğrafınız, her gün annemin cüzdanında duruyor!
Birkaç saniyeliğine kelimeler düğüm oldu. Tanıdık gelmiyordu ama o gözlerde bir şey vardı.
— Annenizin ismi ne?
— Julia!
Bu isim bir yerlerden kulak aşinalığı gibi geldi ama bir yüz canlanmadı aklımda. Kız yeniden elimi çekti:
— Gel, çok geç olmadan!
Uzun olmayan bir yürüyüşten sonra düzgünce boyanmış bir eve geldik. Kız kapıyı çarpıcı bir kararlılıkla açtı, içeri fırladı ve bağırdı:
— Anne! Geldi! Cüzdandaki adam burada!
Kapıda durakladım. Birkaç saniye içinde kadın kapıdan süzüldü. Beni görünce dondu; gözleri büyüdü, elleri hemen ağızlarına gitti. Gözyaşlarının ilk damlaları sessizce akmaya başladı.
Kalbim deli gibi çarpmaya başladı. Hiçbir şey söyleyemedim, cümleler boğulmuş gibiydi. O konuştu, sesi titreyerek:
— Bu gerçek olamaz… nasıl mümkün olabilir?
An yüzüme şimşek çarptı.
— Julia… sen misin?
Başını yavaşça salladı, gözlerini hafifçe indirdi.
— Seni sonsuza dek kaybettim sanmıştım…
Sözcüklerim kırılgandı; yıllarca süren boşluk belirmişti.
— Bana kendimi açıklama şansı vermedin…
Gözleri yaş dolu, ama sesinde acıyla karışık bir umut vardı:
— Ailemin tepki göstereceğinden korktum… Sadece paraya değer göreceklerini, beni kullandığını söyleyeceklerini düşündüler. Geriye yalnızca o günkü ben kalakaldım: Yirmi iki yaşında, korkak…
Başım döndü. Kaç yılın ardından şimdi karşımdaydı, yanındaki çocuk—ve gözlerinin tıpatıp aynı bakışı taşıdığını fark ettim. Bakışında, onun izlerini taşıyordu.
Çömeldim, göz hizasına inerek fısıldadım:
— Merhaba Miranda…
Kız tereddüt etti, utangaç bir gülümseme sıçradı yüzüne ve sarıldı. O anda Julia, kapının kenarında—elleri hâlâ yüzünü kaplamış, sessiz ama yoğun bir duygu seliyle titriyordu.
Yıllar geçmiş olabilir… ama bazen kader, kaybettiklerimizi sessizce geri getirir.

Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..
error: Content is protected !!