Evden attılar beni.
Öyle bağır çağır olmadı… Sessizce, planlıca… Günlerdir düşündükleri belliymiş meğer. “Anne, sen artık kendine iyi bakamıyorsun,” dedi kızım. Oğlum sessizdi, sadece başını salladı. Sonra bir valize birkaç kıyafet koydular. Hani ben her bayram onların valizlerini hazırlardım ya… Bu kez onlar hazırladı benimkini.
Ve beni uğurladılar. Evden değil de, hayattan uğurlar gibi.
“Orada daha iyi bakarlar sana… Yalnız kalmazsın, arkadaşların olur,” dediler.
Sustum. Çünkü ağzımdan tek kelime çıksa ağlayacaktım.Bir arabayla götürdüler beni.Huzurevine.
O günden beri gözüm hep kapıda, belki biri geri gelir diye…
Ama ne gelen var, ne arayan…
Bir gece tam uykuya dalmıştım ki, odama hemşireler girdi.
“Teyze kalk, telefon var sana,” dediler.
Telefonu vermeden önce göz göze geldiler. Sanki bir şey saklıyorlardı…
Elim titreyerek telefonu aldım. “Alo,” dedim kısık bir sesle…
Ve sonra…
Tanıdık bir ses… ama beklediğimden çok daha farklı bir haberle…Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..
Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..