Benim adım Zeynep… Bir zamanlar bende anamın göz bebeği tertemiz kızıydım. Ama aşık oldum, beni yakışıklılığı başımı döndürmüş gözlerimi kör etmişti. Kaçalım ailen seni bana vermez dedi şehirde ikimizde fabrikada çalışırız hem ailene de para göndeririz bir süre sonra affederler bizi dedi, onun aşkından başka birşey görmez oldu gözlerim her söylediğine inanıyordum, tamam kaçalım dedim, artık hergün onun yanında olacağım için çok mutluydum. Çocuktum, safça inandım. Oysa fabrika falan yokmuş… Demir kapılar ardında satıldığımı anladım. O günden sonra hayatımda hiçbir şey aynı olmadı. Bana kimse adımla seslenmedi; sadece bir numara verdiler. Aynanın karşısına geçmeye utanır oldum. Her gece biraz daha öldüm, her sabah gözlerimin altındaki morluklarla uyandım. Gizlice sakladığım eski bir defter vardı. Çocukken yazmıştım, son satırında şöyle diyordu: “Bir gün buradan kurtulacağım.” Her baktığımda içimde cılız bir kıvılcım yanar, sonra hemen sönerdi. O gece patron kapıyı çarparak açtı. Kaşları çatık, sesi sertti: “Hazırlan! Son müşterin geliyor.” Titreyen ellerimle saçımı düzelttim, gözyaşlarımı sildim. İçimde garip bir sıkıntı vardı, sanki bu gece diğerlerinden farklı olacaktı. Ve kapı ağır ağır açıldı… İçeri giren adamı görür görmez nefesim kesildi, donup kaldım. Çünkü gelen sıradan biri değildi… o benim..Üsteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz.
Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..