Gün boyunca bu görüntü zihninden silinmedi. Öğrencilerinin gülümsemesinin anlamı her şeydi onun için. Eve dönerken, duraksamadan en yakın ayakkabıcıya girdi; Danny için küçük ama anlamı büyük bir hediye seçti. Ertesi sabah, zarif bir paket içinde okula getirdiği ayakkabıyı Danny’ye sessizce uzattı:
— Umarım beğenirsin, dedi.
Çocuk önce donup kaldı, sonra gözlerindeki şaşkınlık yerini pırıl pırıl bir gülüşe bıraktı. Tek bir “Teşekkür ederim…” fısıltısı, Alice için tüm dünyaları değiştirmeye yeterdi. Onun için bu an; sevgi, şefkat ve insan olmanın değeriydi.
Ancak birkaç gün sonra beklenmedik bir telefon geldi: “Okul politikalarını ihlal ettiniz…” denilerek, kişisel hediye vermenin tarafsızlık ve adalet ilkelerine aykırı olduğu vurgulandı ve karar değiştirilemezdi: Alice’in görevine son veriliyordu. Gözyaşları içinde evine döndü; acı ve adaletsizlik hissiyle boğuşsa da, tek bir şeyden pişman değildi: Danny’nin o içten gülüşünden…
Derken üç gün sonra telefon çaldı. Arayan kişi “Heart and Voice” Vakfı’ndan Petar Kovačev adlı biriydi. Danny’nin büyükannesi, bu dokunaklı hikâyeyi onlarla paylaşmış, ve Alice’e yeni bir eğitim projesinde yer alması için davet gönderiyordu. Bu proje, yalnızca akademik bilgiye değil, aynı zamanda “kalbin sıcaklığına” da değer veren bir yaklaşım taşıyordu.
Alice, bu çağrı karşısında neye uğradığını şaşırdı; küçük ama sarsıcı bir iyilik, onu beklenmedik bir şekilde yeni bir umuda ve fırsata taşıyordu.
Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..