Babam 50 yıl sonra motosiklet dükkanını satıp tek başına emeklilik yolculuğu için bir Harley aldığında, kendimi terk edilmiş hissettim. 42 yaşında, faturalarla boğuşurken ve bir daire almaya çalışırken, bana yardım etmek yerine neden özgürlüğü seçtiğini anlayamıyordum. Destek bekliyordum ama o kendini seçti.
Annem öldükten sonra, yerleşeceğini sanmıştım. Ama motorcu köklerine geri döndü. Yardım istediğimde, bana zaten sağlam bir temel attığını hatırlattı. Bu yolculuğun, anneme verdiği bir söz olduğunu söyledi: Doyasıya yaşamaya devam etmek. Gittiği gece öfkeliydim.
Ama bana aletlerini satarak verdiği çeki verdi; görev bilinciyle değil, bir sevgi göstergesi olarak. Onu at sırtında giderken izlerken şunu fark ettim: Seçimi bencilce değildi, şifaydı. Aylar sonra, hikâyelerle dolu bir şekilde geri döndü.
Özür dilediğimde gülümsedi ve sonunda onu gördüğüme sevindiğini söyledi. Aşkın bazen beklentilerden vazgeçmek anlamına geldiğini öğrendim ve kendini bulmamla birlikte, o da bana yeni bir başlangıç yapmamda yardımcı oldu.
Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..