Bir gazetede şöyle bir ilan çıktı: “Yaşlı ebeveynlerimi
Hoş geldiniz, bana bu yaşlılara neden bu kadar çok para verdiğinizi açıklayabilir misiniz?”, “Size sadece iş, der, sorun ve bakım dertleri olacak, bunu bildiğiniz halde neden buradasınız?” diye sordu.
Genç çift:…
– Çünkü biz her ikimiz de ailemizden erken ayrıldık, genç yaşta onlar olmadan hayata devam ettik ve onları çok özledik. İki küçük çocuğumuz var ve onların büyükanne ve büyükbaba kucağına oturmasını, kucağına oturup hikayeler dinlemesini, onlarla uyumasını ve oynamasını istiyoruz. Onları yetişkinlere saygı duyacak şekilde yetiştirmek istiyoruz…” dediler.
Yaşlı adam evdeki karısına adıyla seslendi, kadının elinde baston vardı ama rahatlıkla hareket ediyor ve iyi niyetli hoş bir tebessümü belli olacak şekilde gülümsüyordu.
Yaşlı adam ve kadın gülümsedi! ve dedi ki– “Tamam, sizinle geleceğiz, bu ilandaki ebeveynler biziz!” dediler.
Genç çift şaşırmış bir şekilde.
– Ama nasıl oluyor da ilanda onları satanların, muhtaç, düşkün durumlarının da kötü olduğunu söylüyordu? dediler.
Yaşlı çift birbirine bakıp gülümsediler. Kadın merakla ve şaşkınlık içindeki çifte şu açıklamayı yaptı.
– Şimdi söyleyeceğim. “Sevgi ve anlayış içinde yaşadık, çalıştık, para kazandık, bu köşkü yaptık ama kader bize çocuk vermedi. Bütün sahip olduklarımızı, bazı iyi insanlara bağışlamaya karar verdik ama onları nasıl bulacağımızı bilmiyorduk ve bu ilan fikrini bulduk. Şimdi biz ve paramızın gerçekten emin ellerde olacağı için mutluyuz.” dedi gülümsemeye devam ederek.
“Sevgi ve nezaket asla boşuna değildir, çünkü onları alan ve veren için de değerini arttırır.”
Yazar: Barbara de Angelis
Çeviri, Özet ve Derleme: Mehmet Ural