enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

Bilgi: Klavye yön tuşlarını kullanarak galeri resimleri arasında geçiş yapabilirsiniz.

Düğünde gelinin elbisesinin altında bir şey hareket etmeye başladı!

Düğün tam anlamıyla bir masal gibiydi. Beyaz çiçekler, zarif masa süslemeleri, hafif müzik… Herkes neşe içindeydi. Gelin, ışıltılı elbisesiyle salona girdiğinde gözler kamaştı. Fakat tam o anda…
Gelinin elbisesinin altında bir şey hareket etti. İlk başta küçük bir titreme gibi göründü. Fakat ardından, etekler alttan hafifçe kabardı — bir canlıymış gibi.
Damat, bir anda solgunlaştı. Gözleri irileşti, adeta geriye çekildi. Konuklardan biri istemsizce “Bu da ne?” diye fısıldadı.
Herkes donakalmıştı. Müzik sustu, gülüşmeler durdu. Elbisenin altındaki hareketlenme arttı. Bazıları nefeslerini tuttu, bazıları geri çekildi.
Ve sonra… Gelinin eteklerinin altından, dantel kumaşın arasından önce ince, siyah bir el uzandı. Parmakları insan eli gibi ama fazla uzun ve eklemleri yanlış yerlerden bükülüyordu.
Konuklardan biri çığlık attı. Diğeri geriye düştü, sandalyeyi devirerek.
Elin ardından, karanlığa bulanmış bir yüz belirdi — gözleri kömür gibi simsiyah, derisi puslu bir kül rengindeydi. Göz göze gelen herkesin içine, tanımlayamadıkları eski bir korku çöktü. Sanki bu varlık, sadece orada değil, aynı anda zihinlerinde de beliriyordu.
Gelin kıpırdamıyordu. Gözleri boşluğa sabitlenmişti, dudakları aralık ama ses yok. Sanki o varlığın taşıyıcısı, ya da… ev sahibi gibiydi.
Damat bir adım geri çekildi. Titreyerek fısıldadı:
— “Onu… geri çağırmadın mı?”
Gelinin gözlerinden yaş değil, koyu bir sıvı süzüldü. Ve ağzı ilk kez aralandı:
— “Çok geç artık… O buradayken hiçbir dua işlemiyor.”

Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..
error: Content is protected !!