ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Eşim beni sevdigini söylüyordu




O an kalbim deli gibi çarpmaya başladı, elim titredi ama mesajı görmeden duramazdım. Telefonu açtım, mesajı okudum… “Canım, bu gece çok güzeldi, seni şimdiden özledim.” Başımı döndüren bir şok dalgası sardı bedenimi, gözlerim doldu ama gözyaşlarım akmıyordu, sanki donmuş gibiydim. İçimde hem öfke hem de korku vardı. O mesajın anlamını kabul etmek istemedim, belki bir yanlış anlaşılma, belki bir oyun, ama içimde bir ses bunun gerçek olduğunu fısıldıyordu.Bir an durdum, ne yapmalıyım diye düşündüm. Uyandırıp hesap sormalı mıydım, yoksa sessizce sabahı mı beklemeliydim? Kafamda binbir düşünce dolaşırken, gözüm telefona takıldı. Mesaj kimden gelmişti? Adını bilmiyordum, sadece kalp emojisiyle kaydedilmiş bir isimdi. O an mideme bir yumruk yemiş gibi hissettim. Bu, düşündüğümden de kötüydü.Telefonu yerine koydum ve yatağa gittim. Yanında yatmak bile dayanılmazdı artık. Gözyaşlarım yavaş yavaş akmaya başladı, sessizce ağladım, nefesim düğümlendi, ama sesimi çıkarmadım. O ise derin bir uykudaydı, sanki hiçbir şey olmamış gibi. Kafam karmakarışıktı; kalbim kırılmış, güvenim yerle bir olmuştu.Sabah ne yapacağımı bilmiyordum. Bütün hayatım gözümün önünden geçiyordu. Çocuklarımın yüzlerini düşündüm, onları bu duruma nasıl sokacaktım? Ya annem, kardeşim? Hepsini aklımdan geçirirken, içimde yükselen bir güç hissettim. Bir şey yapmalıydım. Ama ne?Sabah olur olmaz eşim kalktı, hiçbir şey olmamış gibi telefonunu aldı ve banyoya gitti. Ben de derin bir nefes aldım ve kararımı verdim.Eşim, gözlerimin içine bakıp ne söyleyeceğini bilemedi. Derin bir sessizlik vardı. Benim içimde bir fırtına koparken, o sanki hiçbir şey olmamış gibi duruyordu. Ama ben artık o kadar kararlıydım ki, kalbimdeki her şey netleşmişti. O mesajın kimden geldiğini öğrenmiştim, ama şimdi, bir adım daha atmam gerekiyordu.Eşim hala susuyordu, sonunda gözlerini benden kaçırarak, “Bunu gerçekten konuşmak zorunda mıyız?” dedi, ama sesindeki telaş, her şeyin farkında olduğunu gösteriyordu. Bir an duraksadım. Ama sonra, içimdeki o keskin acıyı bastırarak, “Evet, konuşmalıyız,” dedim, “Ama önce bana her şeyi anlatman lazım. O mesaj kimden geldi, ve neden kalp emojisiyle kaydedilmiş bir isim?”Eşim bir süre daha sessiz kaldı, sonra derin bir nefes aldı ve dudaklarından dökülen o sözcükler, kalbimi yerle bir etti: “O mesaj… Kardeşimden geldi. O benimle…”Sözleri, sanki beynime bir yıldırım gibi çarptı. Kardeşim. Kardeşim! Kafamda her şey birbirine girmeye başladı, dünya başıma yıkıldı. Gözlerim açıldı ama hiçbir şey görmüyordum. Sadece bir şey vardı: Kardeşi. Kendi kardeşim. O kişi, benim eşimi aldatmıştı. Sanki yerle gök birbirinden ayrıldı. Kalbim duracak gibi hissettim.Eşim, başını eğmiş bir şekilde devam etti: “Bir hata yaptım. Her şey bir anda gelişti, bir şeyler hissettim, o da… Benimle konuştu. Ama ben de buna karşı koyamadım. Bu tamamen benim hatam. Bunu sana söylemek için çok bekledim, ama şimdi… Bunu itiraf ediyorum. Kardeşimle…”Cümlesi bitmeden, sanki sesim bile çıkmıyordu. Evet, o korktuğum şey olmuştu. Hem güvenim, hem de ailem paramparça olmuştu. İçimde bir boşluk vardı. Hem öfke, hem de derin bir hüzün. Bir yanda eşim, bir yanda kardeşim. O an ne yapacağımı, ne söyleyeceğimi bilemedim. Şok olmuş, bir tür çaresizliğe düşmüştüm.Bir süre suskun kaldım, her şeyi sindirmeye çalıştım. Sonra, soğukkanlılıkla, ama gözlerimden akan yaşları tutamadan, “Yani, kardeşinle… Bir ilişki yaşadınız mı? Bu ne demek, anlat. Her şeyimi, güvenimi nasıl paramparça edersiniz?” diye sordum, sesim titriyordu ama içimdeki acı, her kelimenin arkasında yankı yapıyordu.Eşim gözlerimle karşılaşmaktan korkarak cevap verdi: “Evet, bu bir ilişkiden fazlasıydı, bir hata… Ama ben seni seviyorum. Bu duygular, ne olursa olsun gerçek değildi. Gerçekten pişmanım, ve ne olur affet…”Ama bu cümle, kalbimde hiçbir şey değiştirmedi. Bunu nasıl affedebilirdim? Kardeşimle ne yapacağımı düşünürken, içimde bir öfke patlaması oldu. Kendimi kontrol etmekte zorlanıyordum. Artık bir şeyler değişmek zorundaydı. Bu ilişkiyi ve bu ihaneti bir arada tutmak, sadece daha fazla acı verirdi.Bir şey yapmalıydım ama ne? Ne olursa olsun, her şeyin bittiğini hissettim. O an, çocuklarımı ve ailemi düşündüm. Kendi güvenim, kendim için önemliydi. Ailem, bana en değerli şeydi. Ve bunu en başından beri yok sayan, ihanet eden birinin artık hayatımda yeri olamazdı.Derin bir nefes alarak, “Bundan sonra ne yapacağımızı konuşmalıyız,” dedim. Ama o an ne kadar sakin kalmaya çalışsam da, kalbimdeki yaralarla baş etmek çok zordu.Eşim, başını eğmiş bir şekilde susuyordu. İçimdeki öfke ve hayal kırıklığına karşı, kendimi tutmak gittikçe zorlaşıyordu. Ne yapacağımı bilemiyordum, ama bir şey kesindi: Bu ilişki, artık devam edemezdi. Bir sınır çizmeliydim.“Kardeşimle…” dedi yine, ama kelimeler boğazında takılı kaldı. Gözleri dolmuştu, ama benim için hiçbir şey fark etmiyordu artık. O an, dünyadaki her şey durdu. Kardeşimle, hayatımın en değerli insanıyla yapılmış bir şey, bana her şeyimi yıkacak gibi geliyordu. Her şeyim; güvenim, sevdam, her şeyim bir yalan üzerine inşa edilmişti.Gözlerimdeki öfkeyi kontrol etmeye çalışarak, “Bundan sonra ne yapmayı düşünüyorsun?” diye sordum, ama sesimdeki titremeyi kendim bile fark ettim. O sessizliği, öyle derin bir sessizliği, her anı hissettim. Eşim, korkmuş bir şekilde, “Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum,” dedi. Ama benim için ne söylediğinin bir önemi kalmamıştı.Kafamda bir karar oluştu. Bunu daha fazla devam ettiremeyiz. “Eğer gerçekten pişmansan, seninle bu ilişkiyi sürdürmek imkansız. Hem seninle, hem de kardeşimle. Ne ben, ne de çocuklarım buna daha fazla dayanabilir,” dedim, her kelime acı vererek çıktığında ağlamak bile istemiyordum.Eşim gözlerimi görmemek için başını çevirdi, ama ben hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını biliyordum. Sonra, kafamda bir düşünce belirip içimi aydınlattı: Bunu ailem ve çocuklarım için bitirmeliydim. Onlar beni sevdikleri ve güvenebildikleri bir insan görmek istiyorlardı. Bu ihaneti onların önünde de yaşatmak, hepimizi yok ederdi.O an, eşimin yanında olamayacağımı fark ettim. Hızla kalkıp evin her köşesini boş gözlerle izlerken, kararımı verdim: “Sana ne kadar değer versem de, bu ilişki artık bitti. Kardeşinle yaşadığın şeyin affedilecek bir yanı yok. Gidiyorum,” dedim. Gözlerimdeki kararlılık, ondan daha fazla bir şey beklememi engelliyordu.Eşim, bir şey söylemeden, sadece gözlerini kapadı ve derin bir iç çekişle yerinden kalktı. O an, ne kadar acı verse de, doğru olanı yapıyordum. Adımlarımı atarak evden çıkarken, içimde bir yıkım vardı ama aynı zamanda özgürleşmiş de hissediyordum. Çünkü artık, kendime, çocuklarıma ve aileme güvenebileceğim bir hayat kurmalıydım.Yavaşça kapıyı arkamda kapatıp, dışarıda beni bekleyen hayatıma doğru yürüdüm. O an, hem kırgın, hem güçlüydüm. Ama bir şey kesindi: Bu, yeni bir başlangıç olacaktı.

Bilgi: Klavye yön tuşlarını kullanarak galeri resimleri arasında geçiş yapabilirsiniz.
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

error: Content is protected !!