Gülmekten gözümden yaş geldi.

Bir araştırmacı, pireler üzerinde deneyler gerçekleştirmektedir. Pireye, “Sıçra” diyor. Pire, kanatlarını koparıyor ve “Sıçra” diyor, ardından yeniden zıplıyor… Raporunda şu ifadeye yer veriyor: “Pire, kanatları kopmuş bir şekilde zıpladı.” Ayaklarını kaybediyor ve “Sıçra” diyor; ancak pire zıplamayı başaramayınca ikinci kez tekrarlıyor. Rapor şu ifadeleri barındırıyor: “Pirenin ayakları kesildiğinde, kulakları işitmez hale geliyor.”
Temel, ilk kez bir helikopterle karşılaştığında Dursun’a sormuş:
– Dursun, bu nedir? Dursun ise son derece soğukkanlılıkla yanıt vermiş:
– Ah, bu muhtemelen bin yaşında bir sinektir. Doktor, akıl hastasının iyileştiğine hükmederek onu taburcu etmiştir. Bir hasta, sevinç içinde doktoruna yaklaşarak şöyle demiş: “Doktor Bey, size hediye bir ayakkabı yapmayı düşünüyorum; ancak sormak istedim, topuğu ön tarafta mı yoksa arka tarafta mı olmalı?”
Ünlü bir sopranonun konserine katılan baba ve oğlu, yoğun bir ilgiyle performansı dinlemekteydiler. Bir zamanlar çocuk, merak içinde babasına sordu: “Baba, öndeki amca niçin elindeki sopayla kadını korkutuyor?” Baba ise cevapladı: “Korkutmuyor oğlum, yönetiyor!” Çocuk, şaşkın bir ifadeyle yine sordu: “Peki o zaman kadın neden avaz avaz bağırıyor?”
Küçük Ahmet, bakkala sinirli bir şekilde sordu: “Neden sürekli küçük yumurta veriyorsun?” Bakkal yanıtladı: “Taşıması daha kolay olduğundan!” Ahmet, yumurtaları satın alırken eksik miktarda para verdi; bu durum bakkalın onu seslenmesine neden oldu:
– Ancak, sen ödemenin tamamını yapmadın. Küçük çocuk, arkasını dönerek gülümseyerek ifade etti: “Para daha hızlı bir şekilde sayılabilir…” Nuri, okuldan dönerken bir gözünün morarmış olduğunu fark etti. Annesi tepki gösterdi: “Aşk olsun, yine mi okulda kavgaya karıştın?” Çocuğun yanıtı ise, “Anneciğim, büyük bir çocuğun küçüğe zulmedmesini engellemeye çalıştım,” şeklinde oldu. Annesi de, “Aferin, bu gerçekten cesaret gerektiren bir durum,” diye ekledi. “Kimdi o küçük?” Nuri son derece sakin bir şekilde cevapladı, “Ben!
Dikkatsiz bir adamın evi alevler içinde kalmış. Komşusu hızlı adımlarla yanına yaklaşmıştır. “Hurry, sir, the house is on fire.” Adam, sakin bir tonla yanıtladı: “Ev işlerini karım üstleniyor.”
Küçük çocuk, kendisinden yaşça büyük olana yan gözle bakarak, “Söylediğin ifadeyi geri alman için sana beş dakika veriyorum!” dedi. Diğeri şişerek: “Bir bak hele sen.” “Acaba beş dakika içinde sözümü geri almazsam ne gibi sonuçlarla karşılaşacağım?” diye ısrarla belirtti. Küçük çocuk, biraz düşündükten sonra: “Peki, ne kadar zamana ihtiyacın var?” diye sordu. Bir sergi etkinliğinde, ünlü bir romancı, ressam olan arkadaşına şöyle söyler: “Sergi açılışını tebrik ediyorum; bakanlar katılmış.” Bunun üzerine ressam, “Bakanların gelmesinin ne önemi var ki? Keşke katılıp eserleri alanlar da olsaydı,” diye cevap verir. It appears that the text you provided is incomplete or contains a typographical error. Could you please provide the complete sentence or idea that you would like me to rephrase? Doktor, hastasına o güne kadar gerçekleştirdiği tahlillerin sonuçlarını bildirecek; “Size bir olumsuz, bir de daha olumsuz haberim var.” Öncelikle sizinle olumsuz bir durumu paylaşmak istiyorum. Test sonuçlarına dayanarak 2
saatlik bir yaşam süreniz kaldığını söylediğinde adam sarsılır ve “Hayır, bu imkânsız.” şeklinde tepki verir. Gerçekten inanamıyorum: Ancak daha kötü bir haberin olabileceği düşüncesi akıl almaz. Hasta bu sözleri sarf ettiğinde, doktorun yanıtı özetle şudur: “Dünden beri sizinle iletişim kurmaya çabalıyorum.”