ALTIN
DOLAR
EURO
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

İftiraya Uğradık




Üç yaşından ufak iki çocukla biraz annemlerde, biraz kaynanamlarda o kadar çok zor günler geçirdim ki fakat hayat sürdüren bilir… Altı ay sonra eşim hapisten çıktı… Ben sonuna kadar inanıyorum eşim suçsuz ama kimse inanmadı. Günlerce iş aradı ama maalesef bulamadı.Bana ayrılalım dedi..Ben ne olduğunu anlamadım..O kadar vakit içeriden çıkmasını beklemiştim..Halbuki o beni…-Gerekirse yalvarırım ama ailemi ayırmaya hiç niyetim yok… Eşimle birbirimize sarılıp ağladık, çocuklar da bizi görünce ağlamaya başladılar. Koro esnasında ne kadar ağladım bilmiyorum… Eşim ve ben bütün gece dua ettik, ağladık ve Tanrı’dan geçimimizin kapısını açmasını istedik. Ertesi gün televizyon açıldı. TRT belgeselinin bir alanı dikkatimizi çekti. Şehir hayatından bunalan aileler köylere yerleşerek burada sebze ekiyor, hayvan yetiştiriyor. Bu dikkatimizi çekti. Ciddiyetle izledik. Belgesel bittiğinde eşimle birbirimizin gözlerinin amacıylae bakıp gülümsedik. -Sen de benzerini mı düşünüyorsun? dedi ki… – Evet dedim. Eşimin dedesinin köyde terk edilmiş bir evi vardı. Terk edilmiş ve bakımsız, köyden uzakta, bağ ve bahçelerin ortasında, bakımsızlıktan resmen harap olmuş kil ev. O güzel köyde bundan sonra birkaç ihtiyar dışında kimse hayatıyor. Senede bir iki kere piknik yapardık, o kadar… Evi, bahçeyi temizlerdik. Büyükbabamın sepetindeki motor, birtakım ufak onarımlar dışında gayet iyi çalışıyordu. Bahçemi temizledim, yol kenarına atılan soğanları, patatesleri ucuza alıp bahçeme ektim. İlk başta evimizde elektrik bile yoktu. Bir mum yaktık ve bir şeyler pişirmek amacıyla fırını açtık. Kocam, yiyecek bulmak amacıyla aylarca dağlarda yürüyüş yapan eski bir asker. Avlanır, balık tutar ve mantar toplardı. Elektrik, su, kira konusu ile ilgili endişelenmenize lüzum yok. Köydeki hayat şehirdeki hayattan farklıdır; ot toplamaya gittiğinizde onu yiyecek olarak kullanırsınız. Şehirde her şey paradır. Daha evvelce hiç çiftçilik yapmamıştık, bu amaçla köy büyüklerine sorarak ve internetten araştırarak çok çok tecrübe kazandık. Tavuk alacak param yoktu, bu yüzden birkaç civciv alıp onları büyütbütün. İnek ya da koyun yetiştirmeye gücüm yetmiyordu, bu yüzden iki çocuk aldım ve onları büyütbütün. Bahara kadar üşümesinler diye onları bebekler gibi yanlarımızda yatırdık… İlk kış çok zor geçti… Şimdi daha çok var. Tavuklarımız ve keçilerimiz var. Dolayısıyla yumurtalarımız ve sübütünüz bundan sonra bedava. Paranın çoksını inek amacıyla biriktirdim. En muhimi başkalarının minnettarlığıyla hayatıyoruz. Ailelerimiz ayrı değil. Ailelerimizle de barıştık. Üsteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz.

Bilgi: Klavye yön tuşlarını kullanarak galeri resimleri arasında geçiş yapabilirsiniz.
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

error: Content is protected !!