Diğer Galeriler
Yorumlar
Küçük Didier için çocukluk, acı ve yalnızlıkla başlamıştı. Sırtında büyüyen garip kabarıklığın gölgesi, onun için bir yükten daha fazlasıydı. Akranlarının “kaplumbağa çocuk” diye adlandırdığı Didier, bu yabancılaşmanın içinden kendi dünyasında sessizce süzülüyordu.
Zaman ilerledikçe kabarma öyle büyüdü ki vücudunun neredeyse yarısını kapladı. Sadece hareket etmesini zorlaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda sürekli bir ağırlık ve dışlanmışlık hissi taşımasına neden oluyordu. Günün birinde, yüzüne taşlar fırlatıldığı bir an—her şeyin fitilini ateşledi.