Yalnız kaldığımız o gün, kaynanam eski bir defteri masaya koydu. “Seninle bir şey yazmak istiyorum,” dedi. İlk başta şaşırdım. Ama sayfalar açıldıkça, içimizdekiler de açılmaya başladı. Kitabın adı “İki Yabancı Arasında Kalan Gerçek.” Ne dedikodu vardı içinde ne de kin. Birbirimizi hiç anlamamıştık, ama bu kitap sayesinde konuştuk, dinledik, anladık. O bir roman değil; bir yolculuk. Her bölümde bir anı, bir kırgınlık, bir pişmanlık anlatıldı. Ama sonunda sadece barış, saygı ve insanlık kaldı. Kitabın son cümlesi şöyleydi: “Senin kızını sevmekle başladım bu eve, ama seni anlamakla tamamladım.” Biz o gün yalnız kalmadık; geçmişle, önyargılarla ve suskunlukla da yüzleştik. Ve o yüzleşmeden bir hayat dersi çıktı.
Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..