enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp

Bilgi: Klavye yön tuşlarını kullanarak galeri resimleri arasında geçiş yapabilirsiniz.

Kocam düğün günümüzde beni havuza itti ve babam da

Aniden, babamın sesi bahçede yankılanınca etrafımdaki gürültü kayboldu. “Dylan!” diye seslendi, sakinlik ve otorite karışımı bir tonla, dikkatleri üzerine çekti. Herkes dönüp, tüm olup biteni açıkça etkilenmemiş bir şekilde izleyen babama baktı.
Dylan’a doğru yürüdü, kalabalık Kızıldeniz gibi ikiye ayrıldı. Her zaman zarafet ve vakarın timsali olan babam önce bana yaklaştı. Havuzdan çıkmama yardım etti, “İyi misin tatlım?” diye fısıldarken ifadesi yumuşadı. Başımı salladım ama gerçek şu ki, nasıl hissettiğimden emin değildim.
Sonra babam Dylan’a dönerek herkesi şaşkına çeviren bir şey yaptı. Sakince ceketini çıkarıp bana uzattı ve sonra -herkesin şaşkınlığına rağmen- Dylan’ı havuza itti. Toplu bir nefes alış verişinin ardından tuhaf bir sessizlik oldu. Dylan, kekeleyerek ve şaşkın bir şekilde yeniden yüzeye çıktı; önceki kibirli halinin yerini inanmazlık almıştı.
Havada yoğun bir gerginlik vardı ama babam, hiçbir şeyi çözümsüz bırakmayan biri olarak, toplanan kalabalığa seslendi. “Düğünler saygı ve sevgiyle ilgilidir. Biraz mizahın yeri vardır, ancak şaka ile aşağılama arasında ince bir çizgi vardır. Bunu hatırlayalım.”
Sözleri orada bulunan herkesin içinde yankı buldu ve yavaş yavaş ruh hali değişti. Kahkahalar yükseldi, ama bu sefer bana değil, beklenmedik olaylara yönelikti. Babamın müdahalesiyle durum yatıştı ve Dylan havuzdan çıkarken mahcup bir şekilde özür dileyerek hatasını kabul etti.
Günün geri kalanı bambaşka bir havaya büründü. Dylan, mahcup ve biraz da ıslak bir halde, kendi tarzında telafiler yaptı ve günün geri kalanının bizimle ve paylaştığımız aşkla ilgili olmasını sağladı. Hatta bahçede, yıldızların altında, konuklarımızın meraklı bakışlarından uzakta, birbirimize yakınlık ve anlayış dolu bir an paylaştığımız doğaçlama bir dans bile planladı.
Güneş batarken ve yıldızlar tepemde parıldarken, günün tam olarak planladığım gibi geçmediğini ama kendi başına unutulmaz olduğunu fark ettim. Babamın yaptıkları sadece onurumu kurtarmakla kalmamış, aynı zamanda kendim ve sevdiklerim için ayağa kalkmanın önemini de hatırlatmıştı.
Sonunda, düğün günü, yıllarca anlatacağımız bir hikâyeye, aileye, aşka ve hayatın karşımıza çıkardığı beklenmedik sürprizlere dair bir tanıklığa dönüştü. Hepimize, planlar ters gidebilse de, asıl önemli olanın hayatın sürprizleriyle nasıl başa çıktığımız ve bu sürprizlerde yanımızda olan insanlar olduğunu hatırlattı.

Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..