enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

Bilgi: Klavye yön tuşlarını kullanarak galeri resimleri arasında geçiş yapabilirsiniz.

Köyün ağasının oğlu komşu köyün ağasının kızına sevdalanır

Köyün ağasının oğlu komşu köyün ağasının kızına sevdalanır. Oğlanın babası amcaları toparlanıp komşu ağanın kızını istemeye giderler. Karşılama faslından sonra pazarlık başlar. Kızın babası aç gözlü olduğu gibi kızı vermeye de pek niyeti yoktur. İşi yokuşa sürmeye başlar.. 5 inek, 1 boğa isterim.karşı taraf kızı almaya kararlıdır Veririz ağam…
100 baş da koyun isterim… Veririz ağam.. Dere boyundaki 5 tarlanızdan birini isterim… Veririz ağam.. Kızın babası iyice bastırır 6 metre altın kordon isterim…Ya çürüğe çıkarız ya askere alınırız. Çürüğe çıkarsak mesele yok, askere alınırsak iki olasılık var: Ya geri cephe ya ileri cephe. Geri cephede kalırsak mesele yok, ileri cepheye gidersek iki olasılık var: Savaşı ya kazanırız ya kaybederiz. Kazanırsak mesele yok, kaybedersek iki olasılık var: Ya esir düşeriz ya ölürüz. Esir düşersek mesele yok, ölürsek iki olasılık var: Ya gömerler ya kağıt fabrikasına yollarlar. Gömerlerse mesele yok, kağıt fabrikasına yollarlarsa iki olasılık var: Ya gazete kağıdı ya tuvalet kağıdı. Gazete kağıdı olursak mesele yok, tuvalet kağıdı olursaaak… İşte o zaman yandık Temel!
6.
HEPSİ SENİN OLSUN
Platonik aşk yaşayan adamın birinin hayalleri gerçek olur; en çok sevdiği yıldız ile karşı karşıyadır, fırsat bu fırsat derken yıldız bayana sorar:
– Saçınızdan bir tutam bana verirseniz size 100 dolar veririm!
Yıldız:
– Hımmm 500 dolar verirsen bütün peruk senin olsun.
7.
DELİ HASTANESİ
Bir gün bir bilim adamı yılbaşı nedeniyle hastaneleri gezip akıllanan delileri salmaya karar vermiş. Bir sürü hastaneyi gezmiş fakat hiç akıllandığına kanaat getirilen deliye rastlamamış. En sonunda bir hastaneye gitmiş birde bakmış ki bütün deliler zıplıyor.
Hemen onlarl ilgilenen doktorlara sormuş:
– Bunlar neden böyle zıplıyorlar?
Doktor:
– Bunlar kendilerini mısır patlağı zannediyorlar, demiş.
Bir de bakmışlar ki bir tanesi zıplamadan yatağın üzerinde sabit bir şekilde duruyormuş. Hemen ona yaklaşarak sormuş:
– Sen neden zıplamıyorsun?
Deli:
– Ben tavaya yapıştım…
KAYIT
Lise çağındaki bir çocuk okula kayıt olmak için gider.
Müdür sorar, “Oğlum adın ne?
Çocuk: Memehmet yayayayakut
Müdür: Oğlum kekeme misin sen?
Çocuk: Hayır hocam, babam kekemeydi
KARINCA VE FİL
Bir gün bir karınca bir file aşık olmuş. Annesi bu durumu onaylamamış.
Karınca:
– Bana değil karnımdakine acı, demiş.
ERİK
Ramazan ayında Bektaşi’nin birini ağzında erikle görmüşler.
– Bu ne hal efendim! İftara daha çok var, demişler. Bektaşi de;
– Ben bunu ağzıma koydum ki iftara kadar yumuşasın sonra yiyeceğim, demiş.
Bektaşi’ye sormuşlar.
– Dünya öküzün boynuzlarının üstünde duruyormuş, ne diyorsun bu işe?
– Valla onu bilmem ama buna inanan öküzlerin olduğunu biliyorum, demiş.
ELDİVEN
Temel’in eldivenle yazı yazdığını görenler sormuş:
– Niye eldivenli yazıyorsun zor olmuyor mu?
– Zorluğuna zor ama el yazımın tanınmasını istemeyrum.
BU YAŞTAN SONR
Temel ve Fadime uzun yıllar nikahsız yaşamaktadır. Bir gün Fadime:
– Temel bu iş böyle olmuyor, evlenelim artık, demiş. Temel gayet sakin:
– Bizi bu yaştan sonra kim alır Fadimem
EHLİYET RUHSAT
Temel araba sürerken kırmızı ışıkta geçmiş. Tabii bunu gören polis Temel’i durdurmuş. Polis:
– Ehliet ve ruhsat beyefendi!
Temel:
– Verdunuzda mi isteysunuz…
TATLI KOYARKEN
Küçük çocuk ninesine;
– Senin gözlüklerin her şeyi büyütüyormuş, doğru mu nine?
– Evet yavrum, neden sordun?
– Ne olursun nineciğim, tabağıma tatlı koyarken gözlüğünü çıkar olur mu?
Nasrettin Hoca yolda yürürken, biri ensesine öyle bir vurmuş ki, nerdeyse yere düşecekmiş, hiddetle dönüp bakmış; karşısında tanımadığı genç bir adam. Nasrettin Hoca sormuş:
– “Ne cüretle vuruyorsun!..”
– “Özür dilerim hocam, sizi birine benzettim, küçük bir hata yaptım, ama siz pireyi deve yaptınız.
– “Yürü o zaman, kadıya gidiruz!”
Gitmişler kadıya, ikisini de dinleyn kadı efendi, Nasrettin Hoca’ya vuran gencin akrabasıymış. Kadı efendi, Nasrettin Hoca’yı yumuşatıp, akrabasını kurtarmaya çalışmış:
– “Hoca, hislerini anlıyorum. Bu durumda herkes aynı şeyi hissederdi. Şimdi bu genç adam kendine bir tokat atsa, kabul eder misin?”

Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..
error: Content is protected !!