enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

Bilgi: Klavye yön tuşlarını kullanarak galeri resimleri arasında geçiş yapabilirsiniz.

O benim kahramanımdı akıl hocamdı bana dürüstlüğün sembolüydü

Chicago’daki bir yazılım firmasında kıdemli proje yöneticisiydim ve Lincoln Park’taki bir dairede rahat bir hayat sürmemi sağlayan altı haneli sağlam bir maaş alıyordum. Kusursuz bir şekilde cilalanmış Amerikan rüyasıydı. Ruh eşim olduğunu düşündüğüm kadınla, Meghan Davis ile evlenmek üzereydim ve babam Robert Clark ile ilişkim, bir oğulun isteyebileceği her şeydi. O benim kahramanımdı, akıl hocamdı, bana dürüstlüğün herhangi bir maaştan daha değerli olduğunu öğreten adamdı.

Altmış yaşındaki babam, otuz yılda edindiği itibarla saygın bir emlakçıydı. Annem Mary ile otuz beş yıldır evliydiler ve aralarındaki bağ, diğerlerini kıyasladığım altın standarttı. İki yıl önce onu Meghan ile tanıştırdığımda, onu hiç sahip olmadığı kızı gibi karşıladı.

Otuz yaşındaki Meghan, zeki ve yakışıklı bir pazarlama koordinatörüydü. 4 Temmuz’da bir barbeküde tanışmıştık ve üç ay içinde hayatımı onunla geçirmek istediğimi anladım. Aileme kusursuz bir şekilde uyum sağladı. Annem ona hayrandı ve babam sık sık ne kadar şanslı olduğumu söylerdi.

Düğünümüz Ekim ayının serin bir Cumartesi günü Old Town’daki St. Michael’s’da gerçekleşecekti. Chicago Tarih Müzesi’ndeki resepsiyon için rezervasyon yapılmış, 150 kişiye davetiye gönderilmişti. Vintage burbon barından caz üçlüsüne kadar her ayrıntıya kafayı takmıştım. Hayatım, zamanında ve bütçe dahilinde, kusursuz bir şekilde yürütülen bir proje planıydı.

Düğünden önceki gece babamla Palmer House Oteli’ndeydim. Annem ve Meghan ise damadı görmeme geleneğini sürdürerek başka bir otelde kalıyorlardı. Robert’la ertesi günün programını oda servisiyle görüşürken, o da tuvalete gitmek için izin istedi ve iPhone’unu masanın üzerinde açık bıraktı.

Merak etmiyordum. Ama ekranda bir bildirim belirdi ve gözlerim ona takıldı. Sözleri kanımı dondurdu.

Meghan’dan birkaç dakika önce gönderilmiş bir mesajdı. Şöyle yazıyordu: “Unutulmaz gece için teşekkür ederim Robert. Dudaklarının vücudumun her yerini keşfetme şekli aklımdan çıkmıyor. Bir dahaki seferi sabırsızlıkla bekliyorum. Muhteşemsin. Not: Hikayemiz sırrımız olacak.”

Ekli fotoğrafta, şüpheye yer bırakmayacak bir şey vardı. Bir önceki gece bir otel odasında çekilmiş, samimi bir fotoğraftı.

O tek, sessiz anda, dünyam yerle bir olmadı; adeta patladı. On iki saatten kısa bir süre içinde evleneceğim kadın, öz babamla yatıyordu. Taptığım adam sadece bana değil, aynı zamanda büyük ihtimalle tam o sırada metresinin oğluyla evlenmesine yardım eden anneme de ihanet etmişti.

Ellerim titredi, ama yıllarca karmaşık sistemleri hata ayıklamakla bilenen zihnim ürpertici bir berraklığa kavuştu. Bu bir hata değildi. Fotoğrafın meta verileri, bir önceki gece saat 23:47’de, yani bekarlığa veda partisinde, özenle kurgulanmış bir yalan olan geleceğe kadeh kaldırırken çekildiğini gösteriyordu.

Babam döndüğünde, telefon ekranının fotoğrafını kendi cihazımla çekmiştim bile. Belgeler. Yedeklemeler. Sesimi sabit tuttum. “Çok yorgunum. Büyük gün gelmeden önce biraz uyumam gerek.”

Omzuma hafifçe vurdu, dokunuşu artık bir damga gibiydi. “Biraz dinlen oğlum. Yarın hayatının en güzel günü olacak.” İşin ironisi, göğsümde fiziksel bir ağırlık olmasıydı.

Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..
error: Content is protected !!