Hayatımız sıradan ama huzurluydu, ta ki eşim bir gün aniden içindeki şüpheyi dile getirene kadar. Bana gözlerini dikerek, “Bir DNA testi yaptırmamız gerekiyor. Oğlan gerçekten benim mi bilmek istiyorum,” dedi.
Sözleri yüreğime bıçak gibi saplandı. Yıllardır yan yana olduğumuz, birlikte güldüğümüz, birlikte ağladığımız çocuğumuzun babalığını sorgulaması incitici ve adaletsizdi. Ama tartışmaya girmedim. “Tamam,” dedim, “öyle istiyorsan yaptırırız.”
Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..