ibadethanenin içine yayılıyor, ben ise kapıdan içeri adımımı atarken mizacıma yerleşmiş o klasik “herkes gibi giyinmeli” düşüncesi kafamda yankılanıyordu. Sırayı geçip ilerlerken, dikkatimi çekti: kırklı yaşlarında bir kadın, beyaz pudra gibi soluk duvarların arasında, tüyler ürperten bir rahatlıkla duruyordu. Tenine işleyen dövmeleri, kulaklarından sarkan farklı piercings’leri, renkli bir özgünlükle ruhunu fısıldıyordu—duvarlarla neredeyse çelişiyordu.
Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..