Sonra her şey bir anda değişti. Köpeğin dikkatini yakında bir kum yığınında bir şey çekti. Hızla ona doğru sıçradı. Sahip, kaygan kalan tasmanın elinden kaydığını fark ettiğinde köpek bir anda kum yığınına daldı. Başlangıçta bu, yalnızca bir oyun gibi görünüyordu, ancak kısa süre sonra durum farklılaştı.
Köpek, yığının etrafında hırçın hırlamalarla dönmeye, homurtularla havlamaya başladı. Kumlar uçuşuyordu; ne sahibinin sözleri ne de çevredekilerin şaşkın bakışları ona durmak için yeterli olabildi.
Adam telaşla koşup “Dur!” diye bağırdı, köpeği tutmaya çalıştı ama hem öfke hem de korkuyla kazıya devam eden hayvanı durduramadı. Kumun içine gömülmüş bir cismi fark etti; kıpırdayan bir insan eli görüntüsüyle bir anda nefesi kesildi.
Titreyen ellerle cep telefonunu çıkardı, acil servise koşar adım aradı. “Yardım edin… hemen… plajda… köpek bir kadın gömülü gibi bir el çıkardı…” deyip sesini toplamakta zorlandı.
Dakikalar içinde plaj polislerle ve sağlık ekipleriyle doldu. Çevre güvenli alana alındı, iş makinesi gibi dikkatli kazılar başladı. Kumun altındaki görüntü herkesi şoke etti: Kadının bedeni, başı hariç özenle yerleştirilmişti. Başın yerinde hiçbir ize rastlanmamıştı.
Sahil, bir anda neşe dolu bir alan olmaktan çıktı; suç mahalline dönüştü. İnsanların mırıltıları, tedirgin fısıltıları ortamı doldururken, köpek sessizliğe büründü. Başarmış olmanın dağınıklığındansa, bir koruyucunun dinginliğini taşıyor gibiydi.
Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..