32 yaşındaydım; hayatımın her açıdan kusursuz olduğuna inanıyordum. Sadık bir eş, güvenilir dostlar ve sıcacık bir yuva… Ta ki o sabah her şeyin bir yanı ağır bir ihanete dönüşene dek.
Eşim o günün “en önemli iş toplantısı”na katılacağına dair öylesine heyecanlıydı ki, gözlerinde umut ışıkları parlıyordu. “Bugün terfi kapısını aralayacağım, bana şans diler misin?” dedi. Ben de onun için sevdiği yemeği hazırlayıp temiz bir gömlek astım ve tevekkülle uğurladım.
Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..