enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

Bilgi: Klavye yön tuşlarını kullanarak galeri resimleri arasında geçiş yapabilirsiniz.

ömür gitti

2. Bölüm – Sustuğumuz Her Şey Konuşuldu O Gün Ömer’in sesiyle ev buz gibi kesildi. “Anamın saçı… niye senin elinde?” Emine, ilk kez tutuldu. O hep hazır cevaptı ya, bu sefer dili dolandı. “Elimde… bi şey yok… öyle bi şey olmadı… Anan kendi saçını çekti… bilmez misin sen?” dedi ama sesi inceldi, tınısı değişti. Ömer gözünü kırpmadan bakıyordu. Bir adım attı ileri, sonra bir adım daha. Elini anasının başına uzattı. Güllü korkudan titriyordu, ama o titreme artık başka bir şeydi. İlk defa sanki “bitti” der gibi göz göze geldi oğluyla. Ömer elini yavaşça saçlarından çekti. Avcunda kopmuş tel tel beyaz saçlar vardı. Sonra hiç unutmam, döndü bana: “Baba… bu kaçıncı?” dedi. Ben sustum. Gözüm doldu ama hiç cevap vermedim. O suskunluk, bütün cevaptı zaten. O an Emine çığlık atıp yere oturdu, ağlamaya başladı: “Ben ettim, ben ettim, ama siz de beni hiç istemediniz!” Rol yapmaya çalıştı yine… Ama bu kez tutmadı. Çünkü Ömer her şeyi kendi gözleriyle görmüştü. Ev, içi çürümüş bir kabak gibi ortadan ikiye yarıldı o gün. Ömer hiç konuşmadı daha fazla. Emine’yi kaldırdı yerden, bavulunu kendi elleriyle hazırladı. Köyün minibüsüne kadar yürüdüler, herkesin gözü önünde. Emine giderken bir kez bile dönüp bakmadı. O gün kapımız ilk defa kilitlenmedi. Ve biz, yıllar sonra, ilk kez gece lambasını açık bırakmadan uyuyabildik. Ama bazı geceler hâlâ, Güllü uykusunda sayıklıyor: “Kapıyı dışardan vurma, bak oğlum uyandı zannederim…” Ben o zaman başını okşuyorum. “Artık geçti Güllü,” diyorum, “Geçti… kapı açık şimdi. Açık.”

Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..
error: Content is protected !!