enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

Bilgi: Klavye yön tuşlarını kullanarak galeri resimleri arasında geçiş yapabilirsiniz.

Öyle şeyler söylediki insan içine çıkamaz

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu, Sözcü gazetesine yaptığı açıklamada, 23 yıl CHP’de siyaset yaptıktan sonra Ak Parti’ye geçen Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun tavrına ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. KADIN SİYASETÇİLERE ÇAĞRI
Dilek İmamoğlu, “Kadınların siyasette eşitlik mücadelesi verirken, halkın iradesine saygıyı ve temel insani değerleri ön planda tutması gerektiğini” vurguladı. Şu ifadeleri kullandı:
“Kimin hangi partiye geçtiği değil, hangi değerleri savunduğu ve halkın iradesine gösterdiği saygı belirleyicidir. Bu anlayışla hareket eden kadınlar, eşitliğin ve adaletin öncüsü olabilir.” OPERASYONLARA İMADA BULUNDU
Konuşmasında, iktidarın CHP’li belediyelere yönelik operasyonlarına da atıfta bulunan İmamoğlu, “Kamu hizmeti verenlerin toplumun tüm kesimlerine eşit davranma zorunluluğu”na dikkat çekti. Dilek İmamoğlu’nun bu açıklaması, siyasette parti değiştirmelerin etik boyutunu yeniden gündeme getirdi. Özlem Çerçioğlu ise henüz bu eleştirilere yanıt vermedi.“Yiğit efeler, koca yürekli zeybekler diyarı Aydın’a selam olsun. Güzel Aydın’ın kıymetli hanımefendileri, beyefendileri, gençleri, çocukları; merhaba! Sizleri sevgiyle, saygıyla, hasretle kucaklıyorum. Hepimiz; adaletin, hürriyetin, bereketin hakim olduğu bir Türkiye’de kardeşçe yaşamaya hasretiz. Siyaset, milletimizin bu hasretini bitirmenin, bu umudunu gerçekleştirmenin aracıdır. Ama hukukun, demokrasinin dışına çıkarak yapılırsa, siyaset sorun çözmez, sorun üretir. Türkiye, bugün böyle bir noktadadır. İktidarın, adaleti ve milli iradeyi hiçe sayan siyaset anlayışı milletçe yaşadığımız sorunları yaratan ve büyüten en önemli etkendir. Hukuk ve demokrasi rotasına dönmedikçe, bu iktidar ülkemizin hiçbir sorununu çözemez. Aksine daha da büyütür, daha da ağırlaştırır.”
“Yargı kumpaslarına, iftiraya, şantaja dayalı ‘mafya usulü siyaset’, ülkemizin çözülmesi gereken en acil sorunudur. Mafya yöntemleriyle koltuklarını koruyamayacaklarını, büyük milletimizin böyle bir rezilliğe asla geçit vermeyeceğini, o bir avuç insana göstermek mecburiyetindeyiz. Bu, bütün siyasi ayrışmaların ötesine geçerek, ülkemizin ve devletimizin geleceği adına hep birlikte başarmamız gereken bir milli görevdir. Demokratik siyaseti hakim kılmaz, mafyatik siyasetten kurtulamazsak; hayatımızın her alanında çeteleşme hakim olur. Türkiye, maalesef böyle bir sürecin içindedir. Yargıda, sağlıkta, eğitimde, aklınıza gelebilecek her alanda çeteler, mafyatik siyasetten güç alıyorlar.”

Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..
error: Content is protected !!