aynaları kontrol ettim ve yanında oturan o parlak, nazik bakışlı köpeğime, Bella’ya gülümsedim. Arabayla yolculuk yapmak onun favorisiydi; camdan dışarı bakar, dizime başını yaslardı. Sakin, zeki, asla sorun yaratmazdı.
“Tamam Bella, hadi biraz iş halledelim,” dedim. Kuyruğunu salladı ama kafasını pencereye çevirmek yerine benim gözlerimin içine bakmaya başladı.
Beş dakika kadar sonra bakışı o kadar odaktı ki sanki bir şey anlatmak ister gibiydi. Başını hafif yana eğmiş, gözlerini kırpmadan üzerinden kalkmadan bakıyordu.
Üstteki Resimden Diğer Sayfaya Geçiş Yaparak Haberin Devamını Okuyabilirsiniz..