Diğer Galeriler
Yorumlar
Kutlama gecesi de aynı oyundu. Kocam, işbirlikçileri ve dostlarıyla dolu salonda toplanmış, alkış alıyordu. Ben ise sessiz bir heykelsever gibi masada duruyordum—güzel ve sessiz. Sonra kadehini kaldırdı ve dedi ki: “Beni başarılı kılan herkese teşekkürler. Ama açık konuşmak gerekirse, her şeyi ben yaptım. Ve sen, sevgilim… Gerçek bir iş bulmanı umut ediyorum. Artık benden beslenmekten vazgeç. Başarılı bir adamın karısı, yalnızca güzel değil aynı zamanda layık olmalı.”
Salonda gülüşmeler yankılandı, bazıları kaçamak bakışlarla uzaklaştı. “Evlilik bir yatırımdır,” dedi sonra. “İş dünyasında olduğu gibi yatırımlar bazen karşılığını vermez. Belki yeniden değerlendirme zamanı gelmiştir.”
İşte o an dayanamadım. Kalbim davul gibi çarparken ayağa kalkıp söyledim: “Şimdi gerçek konuşmanın tam zamanı… Sevgili arkadaşlar, bu adama övgüler düzüyor olabilirsiniz ama perde arkasında olanları bilmiyorsunuz. Onun iş ortağından ‘kartvizit bile bastıramayacak kadar saf’ diye bahsettiğini duydunuz mu? En büyük müşterisine ‘yaşlı keçi’ dedi—para var ama beyin yok, sadece gülüp geçsin yeter dedi.”
Sonra tüm masaya baktım: “Çalışanlarını kısa bir iple bağlı tutuyormuş. Kim bir adım atarsa ‘ezilirse’… diyecek kadar… Acımasız.”
Salonda sessizlik hâkim oldu. Kahkaha atan tek bir kişi yoktu. Sonra o en büyük müşteri kalktı, kocamın yanına yürüdü ve soğukkanlılıkla şu sözleri söyledi: “Sözleşmeyi iptal ediyorum. Pislikle çalışmam.”
Bunu gören diğerleri de sırayla tepki gösterdi—bazıları iş birliğini bitirdi, bazıları salonu sessizce terk etti.
Ve işte ben… Pursemı alıp, kafam dik bir şekilde orayı terk ettim. Artık gölge değilim.
Ve biliyor musunuz? Bir saniye olsun pişman olmadım.